1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin'de 'reform' önceliği

Ahmet Günaltay19 Temmuz 2014

Çin ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde hedeflendiği gibi yüzde 7,5 oranında büyüdü. Ekonomistler, Pekin yönetiminin bundan sonra önceliği genişlemeci politikalardan reformlara kaydıracağnı düşünüyor.

https://p.dw.com/p/1CfZC
Fotoğraf: Frederic Brown/AFP/Getty Images

Yüzde 7,5'luk büyüme hızı sürdürülebildiği takdirde yapısal bozulmaya yol açabilecek konjonktür teşviklerine gerek duyulmayacağını belirten Çinli ekonomistler ekonomik büyümenin üç çeyrek boyunca geriledikten sonra yılın ikinci üç aylık döneminde yeniden yükselişe geçmesini küçük bir sürpriz olarak değerlendiriyor.

Hükümet sözcüsü de ekonomik faaliyet hacmindeki genişlemeden memnuniyet duyduklarını dile getirdi: “Ekonomik durum istikrara kavuştu. Ülke ekonomisinin yeniden yapılandırılmasında da önemli mesafe kat edildi. Büyüme hızlandı. İstihdam piyasası ve fiyatlar istikrar çizgisinden sapmadı. Halkın satın alma gücü de sürekli artıyor.”

Devlet istatistik kurumu sözcüsü Shen Laiyun basın toplantısında en çok ‘istikrar' kelimesini kullandı. Dışarıdan gelen daralma baskısına rağmen Çin'in virajı alıp soğuma tehlikesini savuşturması ve makro ekonomik hedefleri tutturması bekleniyor. Pekin yönetimi yıllık büyüme hızını yüzde 7,5 olarak belirlemişti ve Çin yılın yarısı dolmadan bu orana ulaştı.

Hükümet birkaç ay önce ekonomiyi canlandırmak için mini teşvik programları uygulamış altyapı ve konut yatırımları artırılmıştı. Ekonomi uzmanları büyüme hızındaki hareketlenmenin kamu yatırımlarıyla bağlantılı olduğunu, yakında ek önlemlerin gelebileceğini ancak Çin'in çift haneli büyüme hızına bir daha erişemeyeceğini söylüyor.

Büyüme hızından fedakarlık

Pekin yönetimi dev yapısal reformları gerçekleştirebilmek için büyüme hızından fedakârlık yapmaya hazır görünüyor. Şimdiye kadar devlet tekelinde olan sağlık hizmetleriyle nakliyatçılığın özel sermayeye ve yabancı şirketlere açılması, vergilerin düşürülmesi, ihracat ve yatırımlara olan bağımlılığın azaltılması, aynı zamanda da büyümeyi tetikleme işlevinin hizmetler sektörüyle tüketime kaydırılması planlanıyor.

Hükümet sözcüsü Shen Laiyun ekonomi politikalarına yeni yön tayininde ilerleme kaydettiklerini söyledi. Shen, “Hizmetler sektörü hem büyüme olarak hem de milli gelir içindeki payıyla sanayi sektörünü geride bıraktı. Devam edecek olan bu trend Çin ekonomisindeki önemli bir değişime işaret ediyor. Eskiden ekonomimiz tamamen sanayiye bağımlıyken şimdi hizmetlerin ağırlığı artıyor. Hizmetler sektöründeki genişlemenin istihdam ve büyüme üzerinde önemli etkisi olacak” dedi.

Yabancı uzmanlar ise o kadar iyimser değil. Öncelikle gayrı menkul piyasasındaki ani canlanmanın bir balon gibi sönüp bütün ülke ekonomisini durgunluğa sürüklemesinden endişe ediliyor.

Aynı zamanda Çin istatistik kurumunun verileri de kuşkuyla karşılanıyor. ‘The Conference Board' adlı ekonomik araştırma enstitüsü Çin ekonomisinin son yıllarda Pekin'in iddia ettiğinden çok daha yavaş büyüdüğünü öne sürüyor. Uzmanlar istatistiklere ‘siyasi makyaj' yapıldığı ve kriz yılı 2008'de gerçek büyüme hızının resmi oranın birkaç puan altında kaldığı görüşünde.

©Deutsche Welle Türkçe

Markus Rimmele