1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkler seçim prosedüründen şikayetçi

28 Temmuz 2014

İlk kez yurtdışından oy verecek olan Türk vatandaşları seçim öncesi yürütülen bürokratik prosedürden şikâyetçi. Ayrıca pek çok seçmen, seçim güvenliğine dair sorularının net şekilde cevap bulamadığını dile getiriyor.

https://p.dw.com/p/1Ck5O
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kaldı. Seçim hazırlıkları sadece Türkiye'de değil, Türk vatandaşlarının yaşadığı diğer ülkelerde de hız kazandı. 31 Temmuz Perşembe günü yurt dışı temsilciliklerde oy verme işlemine başlanmış olacak. Seçimlerde yurtdışında yaşayan yaklaşık 2,5 milyon Türk vatandaşının oy kullanması bekleniyor. Dış temsilciliklerde oy verme işlemi 3 Ağustos'ta sona erecek. Yurtdışındaki seçmenlerin, oy verecekleri gün ve saat aralığını belirleme süreci ise 25 Temmuz itibariyle sona erdi. Vatandaşların randevu aldığı tarihte oy kullanmaya gitmemesi durumunda bulunduğu ülkede oy kullanması mümkün olmayacak ancak gümrüklerde oy kullanabilecekler.

Randevu almayanların 4 gün içerisinde hangi gün oy kullanacaklarını sistem otomatik olarak belirleyecek. İlk kez yurtdışından Türkiye'deki seçimlere oylarıyla katılan Türk vatandaşları ise temsilciliklerde yürütülen bürokratik prosedürden, yaşanan aksaklıklardan ve oy güvenliği konusundaki soru işaretlerinden şikâyetçiler. Ayrıca tüm bu sorunların yurtdışındaki Türklerin oy kullanma eğilimlerini de etkileyeceği görüşü hakim.

Yurtdışındaki temsilciliklerin internet sayfalarında yeterli bilgi bulamadığını öne süren bir vatandaş şikayetini şöyle dile getiriyor: Başka ülkelerde mektupla bilgilendirme yapıyorlar, ayrıca mektupla oy da kullanılabiliyor. Biz de ise mümkün değil. O yüzden Almanya'da ilk kez bize seçim imkânı verilmesine rağmen, ben buradaki Türklerin mağdur olduğunu düşünüyorum.'

Bir başka vatandaş da prosedürün insanları zorladığını ve bunun seçime katılımı etkileyeceğini savunuyor: „İnsanlar uzun işlemlere zaman ayıramıyor. Bu nenle katılım düşük olacak. Ayrıca ben tüm kayıtlarımı yaptırmama rağmen YSK'da kaydımı bulamadım. Bu da işlemlerin sağlıklı yürümediğini gösteriyor.“

Berlinli bir diğer Türk vatandaşı ise seçim güvenliği ile ilgili endişeleri olduğunu aktarıyor:“ Oyların Türkiye'de sayılacağını öğrendim. Her ne kadar çeşitli partilerden temsilciler oylara eşlik etse de, oyların Almanya'da sayılmayacak olması bana mantıklı gelmiyor. Burada sayılmasına engel teşkil edecek bir durum yok. İnsanın aklında ister istemez soru işaretleri oluşuyor.”

Seçim güvenliği için oylara sahip çıkılmalı

Türkiye'deki mahalli seçimlerde, fahri seçim denetimi olarak öne çıkan ‘Türkiye'nin Oyları' organizasyonunun desteği ile kurulan ‘Gurbetin Oyları' adlı oluşum, yurtdışındaki oyların güvenliğini hedefliyor. Bunun için gönüllü müşahitlere seçimle ilgili haklar ve prosedüre dair eğitim verildiğini belirten oluşumun sorumlularından Cansu Topal, 10 ülkede teşkilatlandıklarını ifade ediyor. Sayımın Türkiye'de yapılma kararı başta olmak üzere seçmende oylarla ilgili yolsuzluk kaygılarının bulunduğunu söyleyen sorumlu, bunun önüne geçmek için ise seçimlere katılmak ve sorumluluk almak gerektiğini vurguluyor:” Bahaneler sürüp, sandığa gitmemek ya da bahaneler sürüp müşahit olmamak ne kazandırır? Ne yapabilir müşahit demek ya da zaten oylar burada sayılmayacak, zaten ne yetkimiz var türünde bir yaklaşım bizi sadece pasifize eder. Evde oturunca ne olacak, peki? Herhangi bir yolsuzluk karşısında elinizde mahkemeye sunabileceğiniz bir belge olacak mı? Belki de hiç bir şey olmayacak, belki sadece milletin günahını alıyoruz. Türkiye­'de oldu evet, bunu kabul ediyorum. Fakat burada olup olmayacağını bilemeyiz. Bu nedenle önce gözlem yapmak zorundayız.”

Prosedürü kanunlar ve seçim şartları belirliyor

Berlin Türkiye Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Ece Acarsoy da, vatandaşların seçime dönük sorularına yanıt vererek, mektupla oy kullanmanın Anayasa Mahkemesi'nin 2008 yılında aldığı bir karar nedeniyle mümkün olmadığını ifade ediyor. Acarsoy ayrıca iki turlu ve kısa zamanda yapılması gereken işlemler nedeniyle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin temsilciliklerde yapılamadığını belirterek, genel seçimlerde ise böyle bir uygulamaya gidilebileceğini söylüyor. Birinci Müsteşar, kayıt ve randevu işlemlerinin de yine aynı nedenlerden kaynaklı uygulandığını dile getiriyor. Seçim güvenliğine büyük önem atfedildiğinin ve oyların kullanımından, transferine ve sayımına kadar her partiden temsilcilerin sürece iştirak edeceğinin altını çizen Acarsoy, kayıt işlemlerinde meydana gelen bazı aksamaları da şu sözlerle açıklıyor:”Vatandaşlarımız adres beyanında bulundukları halde yurtdışı seçmen olarak kendilerini YSK'nın sitesinde göremediklerini söylüyorlar. Bu durumda temsilciklerimize ulaşabilmiş olan vatandaşlarımızın şikâyetlerini YSK'ya ilettik, bu durumdaki pek çok vatandaşımızın sorunu çözüldü. Yani burada kesinlikle bir kasıt yok. Sistemle ilgili bazı aksamalar olsa da biz, elimizden geldiğince düzeltmeye çalışıyoruz.”


© Deutsche Welle Türkçe

Özlem Coşkun