1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Yeşili katlamak mümkün'

Ahmet Günaltay10 Şubat 2014

Yenilenebilir enerjilerin toplam üretim içindeki payı yüzde 30'a çıkarılabilir. Uzmanlar bunun ek maliyet doğurmayacağı ve daha ucuza geleceği görüşündeler.

https://p.dw.com/p/1B6BF
Fotoğraf: VRD - Fotolia

Enerji dönüşümü, yani fosil enerji kaynaklarından yenilenebilir enerjilere geçiş küresel boyutlar almaya başladığından beri, "kilovatının kaça geleceği" tartışılır oldu. Uluslararası Yenilenebilir Enerjiler kuruluşu IRENA ortaya son derece ilginç bir iddia attı. Kuruluşun araştırmasında tükenmez enerjiden üretilen elektriğin küresel ihtiyaç içindeki payının 2030 yılına kadar ek maliyete yol açmadan ikiye katlanabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, zaman kaybetmeden yenilenebilir enerjilere geçilmesini tavsiye ediyorlar.

Yenilenebilir Enerjiler organizasyonu IRENA 42 ülkeden uzmanların katıldığı proje bünyesinde yenilenebilir enerjilere geçiş imkânlarını araştırmış ve hükümetlere tavsiye niteliğinde bir de yol haritası hazırlamış. Araştırmada enerji sistemlerinin maliyet farkı, istihdam piyasasındaki etkileri ve sera gazını azaltma imkânları ile çevre dostu enerjilere geçişin hükümetler, işletmeler ve halk açısından taşıdığı avantaj ve dezavantajlar ele alınıyor.

Uzmanlara göre, yenilenebilir enerji türlerinin toplam ihtiyaç içindeki payı 2030 yılına kadar bir kat arttırılarak yüzde 30'a çıkarılabilir. Makro ekonomik bakış açısından çevreyle uyumlu enerjilere geçişin ek maliyete yol açmayacağı da hesaplanmış.

IRENA Genel Sekreteri Adnan Amin, modern enerji türlerine geçişin ekonomik bir gereklilik olduğunu, çevre ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yapmadığı için de kendini amorti edeceğini söylüyor.

Mevcut uygulama sürdürüldüğü takdirde yenilenebilir enerjilerin payı 2030 yılına kadar yüzde 18 ila yüzde 21'e çıkacak.

Yeşil enerji daha ucuz

IRENA İnovasyon ve Teknoloji Merkezi Başkanı Dolf Dielen Hükümetlerin daha kararlı olması gerektiği görüşünde. Dielen enerji dönüşümünün zor olmadığını şöyle anlatıyor:

“Her hükümet yenilenebilir enerji payını büyütmeyi planlıyor. Bu planlara göre 2030'a kadar çevre dostu enerjilerin payı üç puan artarak yüzde 21'e çıkacak. Oysa hükümetler daha azimli planlar yapmalı. 26 ülkenin analizini çıkardık ve önümüzdeki yıllarda yenilenebilir enerjiyi bir kat arttırmanın mümkün olduğunu hesapladık.”

Uzmanlar mevcut ve geliştirilmekte olan teknolojiler sayesinde fosilden yenilenebilir enerjilere geçmenin hayal olmadığını ve bu adımın ekonomik bakımdan da kârlı olacağını belirtiyorlar. Dolf Dielen yaptıkları küresel araştırmanın sonuçlarını şöyle rakama döküyor: “Yenilenebilir enerji ikmalinin vergi ve sübvansiyonlardan arındırılmış maliyeti yılda 100 milyar doları buluyor. Bu makro ekonomik bir rakam. İşletmecilik bazında getireceği yıllık tasarruf ise yılda 30 milyar dolar. Bunun bir de harici sonuçları var. Yenilenebilir enerjiler doğaya ve insan sağlığına zarar vermiyor. Bu faktör yılda 250 ile 800 milyar dolar arasında tasarruf sağlıyor. Demek ki, yenilenebilir enerjiyle sağlanacak tasarruf, maliyetinden çok daha fazla.”

Harici etkileri şimdiye kadar hesaplanmadığı için yenilenebilir enerjiler ilk bakışta pahalı geliyor. Aynı zamanda hükümetlere de danışmanlık yapan İnovasyon ve Teknoloji Merkezi Başkanı Dolf Dielen kamuoyunun bu konuda aydınlatılmasına ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

Fosil enerji imtiyazlı

Çoğu ülkede yenilenebilir enerji hammaddeleri ile ilgili objektif veri açığı bulunduğunu söyleyen inovasyon merkezi başkanı, “Maliyet ve yenilenebilir enerji potansiyeli hakkında sağlıklı bilgi bulunmuyor. Bu bilgiler politikaları yönlendirmek ve çevre dostu enerjinin fizibilitesi açısından çok önemli. Bu konularda hükümetleri bilgilendirip somut verilere ulaşmaya çalışıyoruz” diyor.

Dolf Dielen yeşil enerjilere geçiş önündeki en büyük engellerden birinin de fosil enerjilere uygulanan teşvikler olduğunu söylüyor. Dielen yeşil enerjiye adıl davranılmadığını şöyle dile getiriyor: “Fosil enerji hammaddelerine yılda 600 milyar dolar sübvansiyon ödeniyor. Yenilenebilir enerjilerin gördüğü teşvik ise bu tutarın altıda birini ancak buluyor. Sübvansiyon politikası çevre dostu enerjilerin maliyetini arttırıyor. Fosil enerjilere sübvansiyon ödenmese bu problem kendiliğinden çözülüyor. Ama bunu başarmak çok zor.”

Yeşil enerjinin ekonomi için itici güç olacağı ve istihdamı arttıracağı da hesaplanmış. 2030 yılına kadar yeşil enerji payının bir katı arttırılmasının fosil enerjide istihdamı 44 milyon azaltacağı, yenilenebilir enerji branşında ise 60 milyonluk ek istihdam yaratacağı ifade ediliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Gero Rueter / A. Günaltay

Editör: Ercan Coşkun