1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Zirvede Ukrayna gölgesi

28 Kasım 2013

AB ve eski Sovyetler Birliği üyesi altı ülke Vilnius'ta düzenlenen Avrupa Birliği Doğu Ortaklığı Zirvesi'nde bir araya geliyor. Zirve, Kiev hükümetinin Ortaklık Anlaşması'nı askıya alma kararının gölgesinde başlıyor.

https://p.dw.com/p/1AQHU
Fotoğraf: KHUDOTEPLY/AFP/Getty Images

Ukrayna, Avrupa Birliği Doğu Ortaklığı Zirvesi'nin en önemli gündem maddesi olarak görülüyordu. Avrupa Birliği'nden en fazla mali yardımı alan Ukrayna'ya Birlik kasalarından 2007- 2010 yılları arasında yaklaşık 500 milyon euro aktarıldı. Bu oran, Moldova'nın aldığı yardımın iki, Gürcistan'ınkinin ise üç katı.

Ukrayna ayrıca, Doğu Ortaklığı çerçevesinde 2011 yılında serbest ticaret bölgesinin oluşturulmasını öngören Ortaklık Anlaşması ile ilgili müzakereleri başlatan ilk ülke oldu. Kısa bir süre sonra da eski Başbakan Yulya Timoşenko’nun tutuklanması ve ardından diğer muhalif politikacılar hakkında davalar açılması Brüksel - Kiev ilişkilerinde soğuk rüzgarlar estirmeye başladı. Ve bu nedenle 2012 yılında Ortaklık Anlaşması'nın imzalanması Vilnius'taki zirveye ertelendi.

AB hâlâ çekici mi?

Ancak zirveden tam bir hafta önce, Timoşenko'nun yurtdışında tedavi görmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin reddedilmesinin ardından Brüksel ve Kiev arasındaki gerginlik had safhaya ulaştı. Ukrayna hükümeti, Rusya'nın baskısına boyun eğerek anlaşmayı askıya aldığını açıklayarak Rusya ile birlikte ekonomik ilişkiler konusunda üçlü bir komisyon kurulmasını önerdi. Ukrayna hükümetinin kararı ülkede Avrupa Birliği yanlılarının protesto göstelerine neden olurken, Avrupa medyasında da bir yandan da Avrupa Birliği'nin çekiciliği sorgulanmaya başlandı. Bonn Üniversitesi'nden siyaset bilimci Ludger Kühnhardt, “AB, tabii ki hâlâ dikkate değer derecede çekici. Şu anki Ukrayna hükümetinin bir bölümü ve tırnak içinde ifade etmek gerekirse arka planda bulunan ve benzer çıkarlara sahip olan Rus hükümetinin Ukrayna'nın çekici AB ile yakınlaşmasını engellemek istemesinin nedeni de bu” ifadelerini kullanıyor.

Alman Dış Politika Toplumu'ndan Ewald Böhlke de Ukrayna'nın kararını tamamen bir 'hayır' olarak görmüyor:

Böhlke, “Pek çok kişi Batı Avrupa'daki gibi bir iş sahibi olmak, bir geleceğe sahip olmak istiyor. Gençler yeni firmalar kurmak istiyor. Günlük hayatta önemli olan binlerce şey var. AB'nin bu fırsatları ve hukuk devleti güvenliğini sunduğunu söyleyen herkes 'ben de bunları yapabilirim' diyor. Rusya ve Gümrük Birliği'ne bakınca ise bir belirsizlik söz konusu. Aslında çekicilik AB'nin Ukrayna'ya sunduğu vizyon ya da ütopyada yatıyor. Yani ‘Birlikte olursak başarı şansına sahipsiniz'. Bu, halk arasında çoğunluğun görüşü ve çok önemli” diyor.

Ukrayna'da büyük bir kesim Avrupa Birliği ısrarını sürdürse de Yanukoviç hükümeti şimdiye kadar geri adım atmaya yanaşmadı. Kiev'in tutumuna karşın AB kanadından ise "önerinin hala masada durduğu" mesajı geliyor. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, zirve öncesi yaptığı açıklamada, AB ve Ukrayna arasındaki ilişkileri yeni bir aşamaya taşıma hedeflerinin değişmediğini söyledi. Füle, eğer Ukrayna yeniden AB'ye yakınlaşmayı tercih ederse Ortaklık Anlaşması'nın imzalanması için hazırlıklara başlayabileceklerini kaydetti.

Merkel: Kapı açık

Almanya Başbakanı Angela Merkel'den de konuyla ilgili bir açıklama geldi. Merkel anlaşmanın bu zirvede imzalanması konusunda umudu olmadığını ancak kapının açık olduğunu söyledi.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ise Avrupa Birliği'ni Ukrayna'yı yeterince desteklememekle eleştirdi. Ukrayna'daki iç politikanın durumunun ciddiyetini hafife aldıklarını belirten Schulz, Ukrayna'nın bağımsızlığından bu yana ekonomik ve özellikle de mali açıdan en derin krizde olduğunu hatırlattı.

Kiev cephesinden gelen açıklamalar da Ukrayna'nın AB'den daha fazla maddi beklentisi olduğunu gösteriyor.

Ukrayna Başbakan Yardımcısı Sergey Arbusov ise ülkesinin AB'ye yüz çevirmediğini tam aksine Avrupa'ya ihtiyaçları olduğunu belirtiyor. Ancak Arbusov, AB'nin müzakereler sırasında Ukrayna'nın Rus pazarındaki avantajları kaybetmesi nedeniyle oluşan zararını gidermediğini dile getirdi. Yanukoviç ise resmi internet sitesinde, ülkesinin ekonomisini AB standartlarına yükseltmek için yıllık en az 20 milyar euroya ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Sezen

Editör: Hülya Schenk