Sanayicinin yüzü gülüyor

Makine endüstrisi, otomotivcilikle birlikte Alman ekonomisinin omurgası sayılır. Konjonktürdeki gelişmeyle ilgili endişeler yüzünden 900 bin kişinin çalıştığı bu sanayi branşının üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başladı. Sanayi şirketleri belirsizlik ortamında yeni makine ve tesis yatırımlarını bekletmeyi tercih ediyor. Bütün olumsuz gelişmelere rağmen Alman makine imalatçılarının sipariş girdisi beklenmedik şekilde arttı. Toplam satış hasılatı bu yıl rekor kırarak, 209 milyar euroya çıkacak.

Alman makine endüstrisi, 2009 küresel finans krizini izleyen daralmayı tamamen telafi ederek büyüme hızını yüzde ikiye, üretim değerini ise 196 milyar euroya çıkarmayı başardı. Bu rakamlara son olarak, krizin henüz hissedilmediği 2008 yılında ulaşılmıştı. Makine imalatçılarının toplam satış hasılatı bu yıl 209 milyar euro olacak. Alman makine imalatçıları birliğinin başkanı Hannes Hesse, ciro toplamının 2008 rakamlarını da geride bıraktığını söylüyor. Hesse, “İşe sıfır artıştan başladık ve ilerleyen aylarda üretim artışını yüzde ikiye çıkardık. 2012 yılını hâsılat rekoruyla kapatacağız. İhracatın yüzde yedi dolayında artmış olması bakımından memnuniyet verici bir yıl oldu”, dedi.

İstihdam motoru

Bir milyona yaklaşan istihdam kapasitesiyle makinecilik zaten Almanya’nın örnek sanayi branşı sayılıyor. İhracat açısından da dışarıya en çok mamul satan sanayi kolu olma özelliğini yıllardır koruyor. Yılın ilk dokuz ayında makine ve tesis ihracatı reel oranla %4,5 arttı. Alman şirketleri krizin pençesindeki Güney Avrupa ülkelerine bile daha fazla makine sattı.

Euro krizinin doğal olarak yatırım malları branşını da etkilediğini belirten birlik başkanı Hannes Hesse yıllardır iş yaptıkları müşterilerinin kararsızlık içinde olduğunu söyledi. Hesse, “Bu ortamda yatırım temayülünün zayıflaması normal sayılır. Ona rağmen Avrupa Birliği’ndeki ortak ülkelere %4,9 oranında daha fazla satış yaptık. Artış oranı kısmen %6,9’a kadar tırmandı. Son derece olumlu bulduğumuz bu netice, Euro’nun Avrupa ve dünyada vazgeçilmez bir para birimi olduğunu göstermiyor mu?”, dedi.

Alman makine endüstrisinin en büyük pazarı olan Çin’den ise durgunluk sinyalleri geliyor. Bu ülkeye yapılan ihracat geçen yıla göre %9 azaldı. Çin’e yaptıkları satışı her yıl çift haneli oranlarla arttırmaya alışık olan Alman makine ve tesis imalatçıları için bu aynı zamanda yararlı bir tecrübe de oldu ve tek bir satış bölgesine odaklanmanın dezavantajları ortaya çıktı.

Bununla birlikte, dünya ekonomisindeki yavaşlamaya rağmen dünyanın diğer bölgeleriyle çoğu ülkeye daha fazla Alman malı makine satıldı. Almanya’dan, Latin Amerika ülkeleri yüzde 11, ABD ise yüzde 20 oranında daha fazla makine ve tesis ithal edildi. Alman sanayicileri 2013 yılından da oldukça ümitli. Makine sanayicileri birliği başkanı Hannes Hesse iyimserliklerinin nedenini şöyle anlattı: “2013 yılının da makinecilik için iyi geçmesini bekliyoruz. İyimserliğimizin en önemli nedeni, biz dünyanın daha üretken olmasına katkı sağlarken müşterilerimizin de modern tesislerimiz sayesinde rekabet güçlerini arttıracak olmaları. En önemli husus, geleceğin dünyası için gerekli teknolojileri sunabilmek. Su, gıda, hammadde ve tabii enerji gibi alanlarda verimliliği arttıracak teknik ve teknolojilerde Alman sanayi önderliğini koruyabilmeli.”

Alman ekonomisinin en önemli sanayi branşındaki canlanma istihdam piyasasını da olumlu etkiledi. Eylül sonu itibariyle Alman şirketlerinde toplam 981 bin kişi çalışmaktaydı. Bu branş 2012 yılında 30 binlik ek istihdam alanı yarattı ve eleman sayısı 1993 sonrasının en yüksek düzeyine ulaştı.

© Deutsche Welle Türkçe

Rolf Wenekl/A. Günaltay

Editör: Başak Özay