1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Kararın bozulması sembolik bir adım"

Daphne Antachopoulos29 Ağustos 2007

2005'te işlenen Hatun Sürücü cinayeti davasına bakan mahkemenin kararı Alman Federal Temyiz Mahkemesi tarafından bozuldu. DW’den Daphne Antachopoulos’un yorumu…

https://p.dw.com/p/BZHL
Hatun Sürücü, 7 Şubat 2005 tarihinde öldürüldü.
Hatun Sürücü, 7 Şubat 2005 tarihinde öldürüldü.Fotoğraf: picture alliance/dpa

Federal Temyiz Mahkemesi’nin kararı aslında ilk yargılama sırasında tüm gözlemcilerin Sürücü kardeşleriyle ilgili şüphelerinin altını çiziyor. Bu cinayetin tek faili kardeşlerden en küçüğü olamaz. Zira Kürt kökenli ailenin tamamı, yaşam tarzına itiraz ettikleri Hatun Sürücü’ye yoğun baskı uygulamıştı. Ayrıca namus cinayetlerinin bir çoğunda tüm ailenin payı olduğu biliniyor. Önemli bir tanık büyük kardeşlerden birinin silahı temin ettiğini diğerinin de küçük kardeşin tetiği çekmesi için motive ettiğini söylemişti. Evet, bunlar suçun unsurlarını oluşturmak için yeterli. Ancak aile etrafına yüksek duvarlar ördü, tek bir sözcük bile dışarı sızmıyor. Yoğun baskılar tanıkları ürküttü. Deliller yetersiz. Bu koşullarda dava dosyasının yeniden açılması ne işe yarayacak?

Diğer kardeşlerin de cinayette rol oynadıklarını söyleyen tek bir tanık var. Onun bunları söylemeye devam etmesi için güçlü olmayı sürdürmesi gerekir. En çok merak edilen ise gerçekte neler olduğunu söyleyecek bir aile ferdinin çıkıp çıkmayacağı. Sürücü ailesinden, kardeş cinayetini aydınlatacak ve törelere karşı çıkma cesaretini ortaya koyacak birisi çıkacak mı?

Almanya’da geçtiğimiz yıl onlarca töre ve namus cinayeti işlendi. Aslında bu Almanya’da yaşayan insanların yaşam hakkı gibi temel değerleri benimseyemediklerinin göstergesi. Bu nedenle yargılama süreci namus cinayetlerinin gerçeklerini ve bu süreçte aile içersinde oluşan dinamiği gün ışığına çıkartmalı. Böylelikle tanıkların güven duyarak cinayetin işlenmesinde payı bulunanları ifşa etmesi sağlanabilir. Davanın yeniden görülmesi sembolik bir adım. Asıl önemli olan namus nedeniyle bir insanın hayatına son verilemeyeceği gerçeği.