1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hem hızlı, hem yeşil

21 Mart 2013

Spor otomobil üreticileri çevre dostu otomobil pazarını keşfetti. Atık gaz değerlerini önemli ölçüde kısan yeni modeller, performanstan ödün vermeden ekolojik araçlar sınıfında yer almayı hedefliyor.

https://p.dw.com/p/181Cz
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Hızlılar da çevreci oldu

E-mobillerle devr-i alem

İtalyan spor otomobil üreticisi Ferrari, 900 beygirin üzerindeki gücüyle şirket tarihinin en hızlı otomobili olan modeli geliştirebilmek için, ilk kez elektrik motorunu da entegre etti.

Ferrari tarihine geçecek bir araç ürettiklerini belirten Ferrari Başkanı Luca di Montezemolo, “İlk hibrid otomobilimiz. En yeni teknolojilerle. Hem de her açıdan“ diyor.

5 – 17 Mart tarihleri arasında yapılan Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda geleceğin teknolojileri otomobilseverlerin beğenisine sunuldu. Sergilenen yaklaşık 900 aracın arasında çok sayıda çevre dostu model öne çıktı.



‘Yüzde 10’u yeşil’


Fuar direktörü Maurice Turrettini bu gelişmeden memnun. Turrettini, „Sergilenen otomobillerin yüzde 10’u yeşil. Tasarımcılar büyük çaba sarfediyorlar, yeni teknolojilere büyük paralar yatırılıyor ve her yıl biz de yeni teknolojiler sergiliyoruz“ diyor.

Volkswagen dizel ve elektrikli motorun bir bileşimi ile, bir litreden az yakıt harcayan bir otomobil geliştirdi. XL1 adlı modelin iç tertibatının gelecek yıl seri otomobillere entegre edilmesi planlanıyor.

VW Yönetim Kurulu'nun marka geliştirmeden sorumlu üyesi Ulrich Hackenberg, otomotiv sektöründeki eğilimi şöyle anlatıyor: „Bir süre öncesinin yeşil teknolojileri, tabii ki hâlâ çevre dostu, ancak artık giderek ana akım haline geliyorlar. Şimdiki hedef, bu teknolojiyi büyük seri otomobillerde kullanmak ve böylelikle atık gazın azaltılmasını demokratikleştirmek. Zira bunu çok sayıda taşıtta kullanmazsanız, çevre koruma konusunda bir etkisi olmaz“ diyor.

Çevre dostu otomobiller Toyota’nın „i-Road“ adlı iki kişilik modelinden Rinspeed şirketinin minibüsüne kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Ancak Cenevre geleneksel olarak zenginlere de hitap eden bir fuar olduğu için, örneğin Rolls Royce, şirket tarihinin en güçlü benzin motorunu taşıyan bir modelle beğeniye çıkmış.

Lamborghini de, 750 beygir gücünde bir otomobille, en gözde yenilikleri arayanların dikkatini çekmeye çalışıyor.

Formula 1’in eski başarılı pilotlarından Jackie Stewart, "En iyi malzemeyi, en iyi tekniği istiyoruz. Ve en iyisi dünün değil, bugünün ve yarının teknolojisi. Evet, en iyisi hangisiyse, ben onu istiyorum“ diyor.

Formula 1’de üç kez şampiyon olmuş Jackie Stewart’ın gözüne girenlerden biri de yeni McLaren P1. Hibrid araba ek elektrikli motorlarla 916 beygir gücüne ulaşabiliyor.

Mc Laren’den Paul Mackenzie, "Hem atık gaz değerlerini önemli ölçüde kısan, hem de daha iyi bir sürüş hissi sunan bir sistem geliştirmeyi başardık. Çünkü bu sistem otomobilin performansını da artırıyor“ diyor.

‘Tutku, performans ve ekoloji birleşti’

Geliştirdikleri yeni spor otomobili anlatırken “Ferrari’nin DNA’sını korumamız lazım” ifadesini kullanan Ferrari Başkanı Luca di Montezemolo, „Bu modelde iki noktayı da birleştirmeyi başardık: Bir yanda tutku, teknoloji, araba kullanmanın size verdiği his, performans, diğer yanda ise ekoloji alanında büyük, çok büyük bir gelişme“ diye konuşuyor.

Spor otomobil tarihine imzasını atmış şirketler, şimdi kendileri için yeni bir pazar keşfediyorlar: fiyatları yaklaşık bir milyon Euro olan, çevre dostu otomobiller.

Mc Laren’den Paul Mackenzie şunları söylüyor: “Böyle bir otomobil ürettiğinizde, teknolojinin sınırlarını zorlama fırsatınız var elinizde, çünkü bütçeniz büyük. Ve şirketler arasındaki yarış, mesela 2013’te Ferrari ve Mc Laren’ın aynı dönemde bu tür otomobilleri piyasaya çıkarması, teknolojinin hızla ilerlemesini sağlıyor. Rekabete ihtiyacınız var. Burada durup, ‚benim arabam daha yavaş oldu‘ demek istemem. Benim arabamın en hızlısı olması gerek.“

© Deutsche Welle Türkçe

DW/GS/AÜ/BK/NH