1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Blackwater'ın lisansı tehlikede

Jens Borchers22 Eylül 2007

ABD'nin Irak'taki özel güvenlik şirketi Blackwater’ın adının Irak’ta silah kaçakçılığına karışmasının ardından Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice soruşturma emri verdi.

https://p.dw.com/p/BiVc
Irak'ta Blackwater'ın yanı sıra çok sayıda özel güvenlik şirketi bulunuyor
Irak'ta Blackwater'ın yanı sıra çok sayıda özel güvenlik şirketi bulunuyorFotoğraf: AP

ABD yönetiminin emrinde yurtdışında görev yapan ve ağır silah taşıma iznine sahip ne kadar özel güvenlik görevlisi olduğu tam olarak bilinmiyor. Tahminler bu rakamın 20 ila 100 bin arasında değiştiği yönünde. Washington’un birçok yurtdışı temsilciliğinde güvenlik ihalesini verdiği Blackwater hakkında bir araştırma yapan ve bunu kitaplaştıran Jeremy Scahill, Amerikan yönetiminin yurtdışında çalıştırdığı özel güvenlik şirketlerinin bir nevi özel ordu kurduklarını vurguluyor.

Irak’ta 630 güvenlik şirketi var

Scahill, sadece Irak’ta 630 özel güvenlik şirketinin Amerikan yönetimince çalıştırıldığını ve özel sektörün tarihte hiç bir savaşın içine bu kadar çekilmediğini belirtiyor. Amerikan Sayıştayı’nın rakamları Blackwater gibi, askeri alanda çalışan 170 özel firmanın Irak’ta faaliyet gösterdiği yönünde.

Irak’ta silah kaçakçılığı yaptığı iddiası ile hakkında soruşturma başlatılan Blackwater şirkeninin çalışanlarına gelince... Çoğu Amerikan ordusundan ayrılmış özel komando birliklerinden oluşuyor. Bu arada Blackwater’in yurtdışında çalıştırdığı eleman sayısı da tam bir muamma. Savaş bölgelerine gönderdiği elemanlarını nasıl bir yönetmelik çerçevesinde çalıştırdığı, onların yaptıkları işin denetlenip denetlenmediği, denetleniyorsa bunun kim tarafından yapıldığı da bilinmiyor. Brooking Enstitüsü’nden Peter Singer, yurtdışında çalıştırılan bu özel güvenlik elemanlarının statüsünün ne askeri ne de sivil yasalarca tanımlandığını, onların da bu yasal boşluktan faydalandıklarını belirtiyor.

Hangi durumlarda silah kullanabiliyorlar?

Araştırmacı Peter Singer, yurtdışında çalışan özel güvenlik birimlerinin hangi durumda silah kullanma iznine sahip olduğun da kanunen netleştirilmediğini söylüyor. Özel güvenlik birimleri ordu mensubu olmadıkları için askeri yönetmeliklere uymaları gerekmiyor. Yani bir silahlı çatışma sonrasında rapor verme zorunlulukları yok. Yurtdışında olmalarından dolayı bulundukları ülkenin kanunları onları kapsamıyor, yani Irak’taki Blackwater elemanları Irak emniyet kurumlarına bağlı değiller. Bundan dolayı da 2006 yılılnda bir Blackwater çalışanının Bağdat hükümetinin bulunduğu yeşil bölgede Iraklı bir sivili öldürmesinin ardından hiçbir şey yapılmadı, sadece ateşi açan Amerikalı’nın Irak’tan çıkarıldığı biliniyor. Geçen hafta ise kendilerine saldırı yapıldığı iddiası ile sivillere ateş açan Blackwater çalışanları, çatışmaya girdi ve 11 Iraklı sivili öldürdü.

Şirketlerin denetimi

Birçok kişi bu olayın Washington’un özel güvenlik şirketlerine yönelik denetimi arttırmasına vesile olmasını umut etti ama nafile. Demokratların ağırlıkta olduğu Kongre sorunu görmeyi başarıp, özel güvenlik şirketlerinin askeri kurallara bağlanmasını kararlaştırdıysa da şimdiye kadar bu alanda herhangi bir ilerleme sağlanamadı. Eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Blackwater ve benzeri şirketleri Amerikan güçlerinin bir parçası olarak gördüğünü söylemişti. Artan rahatsızlıklar ve şikayetlerde de Blackwater bunu koz olarak kullanıyor ve “Güvenlik birimlerinin bir parçasıysak hakkımızda açılan dava da ordu yönelik bir davadır” deniyor. Yani dokunulmazlık hakkını kullanıyor. Blackwater gibi şirketlerin ücreti Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından değil, Amerikan Dışişleri Bakanlığı tarafından ödeniyor.