1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afganistan’da barış toplantısı

9 Ağustos 2007

Taliban’ın kaçırma ve şiddet eylemleriyle Kabil hükümeti üzerinde kurduğu baskıya karşılık vermek için organize edilen geleneksel Jirga toplantısına Afganistan ve Pakistan’ın önde gelen temsilcileri katılıyor.

https://p.dw.com/p/BSTn
Afganistan lideri Karzai, „Geleceğimiz ve kaderimiz için el ele vermeliyiz“ dedi.
Afganistan lideri Karzai, „Geleceğimiz ve kaderimiz için el ele vermeliyiz“ dedi.Fotoğraf: AP

Kabil’de sokaklar Afgan ve Pakistan bayraklarıyla donatıldı. Binlerce Afgan polis ve askeri, uluslararası gücün desteği ile birlikte Kabil’in batısındaki bir okul bahçesinde yer alan dev beyaz çadırın etrafında olağanüstü güvenlik önlemleri aldı.

Güvenlik güçleri kuş uçurtmuyor. Çünkü çadırda iki komşu ülke Pakistan ve Afganistan’dan milletvekilleri, aşiret ve dini liderler ortak düşman teröre karşı harekete geçmek için önemli bir toplantı gerçekleştiriyor.


Şevket Aziz de katılıyor

Toplantının adı „Barış için Jirga“ ve açılışını Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve Pakistan Başbakanı Şevket Aziz yaptı.

Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, son dakikada ülkesinin Afganistan sınırında yaşanan güvenlik sorunları nedeniyle toplantıya katılamayacağını bildirdi.

İslamabad’dan Müşerref’in kurmaylarıyla olağanüstü toplandığı ve sınır bölgesinde olağanüstü hal ilan etmeye hazırlandığı bilgisi geliyor.


Karzai’den çağrı

Karzai ise Jirga toplantısının açılışında, her iki ülkenin katılımcılarına „Geleceğimiz ve kaderimizi tayin edecek koşullar ortak, el ele vermeliyiz“ diye seslendi ve Pakistan ile Afganistan’ın güçbirliği yapması halinde her iki ülke halklarını tehdit eden Taliban ve El Kaide’yi yenebileceklerini söyledi.

Karzai, Taliban’ın İslam ve Afganistan adına on altı kadın beş de erkek Güney Koreliyi rehin tututtuğunu anımsattı ve „Afganistan tarihinde böyle bir şey yaşanmadı. Bu Afganistan’ın namusuna korkunç bir lekedir“ dedi.

Afganistan ile Pakistan’ın sınır bölgesi hem Taliban hem de El Kaide’nin konuşlanarak her iki ülkede ve hatta dünyada terör eylemlerini planladıkları bir üsse dönüştü.

Her iki ülke yönetimleri birbirlerini yeterince önlem almamakla suçladıktan sonra ilk kez toplumun önde gelen aktörlerinin katılımıyla ortak mücadele için ilk adımı attılar.

Aşiret reislerinden ret

Ancak Pakistan’ın kuzey ve güneyindeki aşiret reislerinin büyük bir bölümü Taliban’ın davet edilmesi ön koşullarının kabul edilmemesi nedeniyle toplantıya katılmıyor.

Toplantının teröre karşı mücadelede güç birliği oluşturulması hedefinin başarılı olup olmayacağı konusunda ise farklı görüşler var.

Friedrich –Erbert Vakfı’nın Kabil’deki temsilcisi Ursula Koch-Laugwitz’e göre toplantının yapılması önemli.

Laugwitz, „Biraraya gelip konuşmaları umutları arttırıyor. Savaş koşullarından çıkış askeri yöntemlerle değil, diyalog yoluyla sağlanabilir“ diyor.

Afgan güvenlik uzmanı Haroun Mir ise iki ülkenin Taliban ve El Kaide’ye karşı ortak strateji benimsemesinin önemli olduğunu vurguladı.

Terör ortak düşman

Haroun Mir şöyle devam ediyor: “Jirga toplantısının sonunda terörün iki ülkenin ortak düşmanı olduğu görüşü kabul edilmeli. Terör ne Pakistan ne de Afganistan’ın bir ürünüdür. Jirga her iki ülkede terörün tasfiyesi için bir mekanizma oluşturulmasını sağlamalı.”

Demokrat Partiden Ranjbar Kabir ise Jirga toplantısının sonuç vermeyeceği görüşünde.

Kabir, “Sınır bölgesindeki istikrarsızlığın başka nedenleri var. Jirga bu sorunlarda değişimi sağlayamaz. Bu her iki tarafın propaganda aracı olmaktan öteye geçmez“ diye konuşuyor.