1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Toplumsal düşmanlık artıyor'

21 Kasım 2014

Friedrich Ebert Vakfı’nın raporuna göre, aşırı sağa yönelik destek ülke genelinde sadece yüzde 2,5 oranında arttı. Ancak mülteci, Müslüman ya da işsiz gibi belirli gruplara toplumsal düşmanlık daha çok artış kaydetti.

https://p.dw.com/p/1DrEB
Fotoğraf: Fotolia

Almanya'da Friedrich Ebert Vakfı, 2006 yılından beri iki yılda bir Alman toplumunda aşırı sağa yönelik yaklaşımları ölçen araştırmalar yapıyor. Vakıf, son iki yılın verilerini de ‘2014 Almanya'da Aşırı Sağa Yönelik Tutumlar' adlı raporunda açıkladı.

Rapora göre, aşırı sağa yönelik destek ülke genelinde sadece yüzde 2,5 oranında artarken işsizler, mülteciler ya da Müslümanlar gibi belirli gruplara yönelik toplumsal düşmanlık bu oranın çok daha üzerinde seyrediyor.

"Milliyetçilik arttı"

Friedrich Ebert Vakfı'nın yayınladığı rapor, aşırı sağın ülke genelinde yüzde 2,5 oranında arttığını ortaya koydu. Araştırmayı yapan Bielefeld Üniversitesi'nden Prof. Dr. Andreas Zick, ortaya konulan oran ile genel algıdaki farkı ”Bizim tespitimiz klasik anlamdaki aşırı sağa yönelik tutumdu. Yani diğer düşünceleri tamamen reddeden, diktatörlüğü ve nasyonal sosyalizmi savunan aşırı sağ yaklaşımın, orta sınıftaki yerini araştırdık ve araştırmamız bunun yüzde 2,5'larda kaldığını gösterdi” diye açıkladı.

Ancak milliyetçi duyguların arttığına dikkat çeken Prof. Zick, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Toplumda gittikçe genişleyen bir kitle İslam'a, Müslümanlara, göçmenlere, mültecilere ve işsizlere karşı. Kısacası sert çizgideki aşırı sağcılık gerilerken, aşırı sağa ait bazı düşünce kalıpları derinleşiyor. İşte göçmen kökenli vatandaşlarımızın artan endişesinin altında bu gerçek yatıyor.”

Uzman, raporun ayrıca aşırı sağa ait düşünce kalıplarının toplumda daha yüksek sesle söylendiğini de ortaya koyduğunu belirtti. ”Alman milleti, diğer milletlerin önünde yer almalıdır, eski geleneklerimize geri dönmeliyiz” diyenlerin sayısının arttığına dikkat çeken Zick, bu nedenle sadece neonazizme değil, çok daha hassas olan toplumsal düşmanlıklara da el atmak gerektiğini vurguladı.

"Toplumsal düşmanlıklar kullanılıyor"

Prof. Zick, belirli gruplara yönelik toplumsal düşmanlık içinde en yüksek oranın 47,8 ile işsizler ve yüzde 44,3 ile mülteciler olduğunu söyledi. Uzman ayrıca toplumdaki İslam düşmanlığının yüzde 17,5'lerde seyrettiğini belirterek, aşırı sağcıların İslam karşıtlığını belirli grupları kendilerine çekmek için kullandığını da ifade etti.

”Toplumun genelinde aşırı sağ, bir sorun olarak görülmekte. Bu nedenle aşırı sağcılar, uzunca bir süredir toplumsal eylemlere cesaret edemiyordu, yaptıkları da zaten son derece cılız kalıyordu. Şimdi ise toplumda hiçbir kesimin onaylamadığı Selefilere karşı eylemler yapıyorlar” diyen uzman aşırı sağcıların toplumdaki hoşnutsuzlukları kullanarak holiganları yanlarına çektiğini söyledi.

”Bir kenarda kalmış şiddet yanlısı holiganlar da aşırı sağcılarla birlikte ortak bir düşman üzerinden görünür olma şansı yakaladılar. Bu son derece tehlikeli” diyen Prof. Dr. Andreas Zick, Alman toplumunda aşırı sağ tehlikenin geniş bir kitle tarafından benimsendiğini belirtti.

Prof. Zick, ”Çok sayıda kişi için aşırı sağ bir tehdit ve buna dair harekete geçilmesi gerektiğine inananların sayısı da azımsanmayacak durumda. Ancak iş eyleme geçme noktasına geldiğinde tıkanıyor. Bunda medyanın büyük payı olduğunu düşünüyorum. Bazen konuya çıkan haberler toplumsal tansiyonu bir anda yükseltiyor ya da düşürüyor. Meseleye daha aklıselim bakmak gerekiyor. Aksi takdirde insanlar sorunu görüyor, ama bir şey yapmak istemiyorlar” diye sözlerini sürdürdü.

© Deutsche Welle Türkçe

Özlem Coşkun / Berlin