1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Topçu Kışlası'nın tarihî anlamı

13 Haziran 2013

Taksim Gezi Parkı’na yapılması planlanan Topçu Kışlası’nın tarihî ve siyasi bir anlamı olduğu yönünde tartışmalar söz konusu. Gerçekten bu kışlanın tarihi ve siyasi bir anlamı var mı? Tarihçiler yorumluyor.

https://p.dw.com/p/18p0L
Fotoğraf: Reuters

Türkiye’de Gezi Parkı’nın yıkılıp yerine Topçu Kışlası’nın replikasının yapılması tartışmalarında bu kışlanın tarihteki yeri de gündeme geldi. Bu tartışmalarda Topçu Kışlası’nın 31 Mart Olayı dolayısıyla tarihî ve ideolojik bir simge değeri olduğu ifade ediliyor. 31 Mart Olayı, 1909 yılında şu an Gezi Parkı’nın bulunduğu yerde yer alan Topçu Kışlası’nda başlamıştı. Padişahın yönetimi meclisle paylaştığı II. Meşrutiyet yönetimine karşı yapılan bu harekete katılan asker ve din adamları ülkenin şeriate göre yönetilmesini talep etmişti. 31 Mart Olayı, Selanik’ten gelen Hareket Ordusu tarafından bastırılmış ve II. Abdülhamit, tahttan indirilerek Selanik’e sürülmüştü. Hareketin bastırılması sürecinde en yoğun direnişler Taksim’deki Topçu Kışlası ve şu an İstanbul Teknik Üniversitesi'nin bulunduğu Taşkışla da olmuştu.

'Bilinçaltında Abdülhamit dönemini ihya etmek var'

Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Kansu, Topçu Kışlası’nın tarihine ilişkin tartışmaları şöyle yorumluyor: “Siyasi iktidarın bu kışla projesi ile ilgili ideolojik bir yaklaşımı olmadığını düşünüyorum. Eğer böyle bir düşünce varsa bu mutlakiyetçiliği simgeler ki bu durum çok vahimdir. Belki de bu kışlaya yönelik bir miktar böyle bir düşünce olabilir. Zira bir zamandır Osmanlı’yı ihya etme yönünde bir yaklaşım gelişti. Düşünce olarak olmasa da tüm bu yaklaşımlar bilinçaltında Abdülhamit döneminin ihya edilmesinin yer aldığını gösteriyor. Aslında Topçu Kışlası tarihî olarak bir şey ifade etmiyor. Evet, 31 Mart ayaklanması orada başladı ve en son orası düştü. Ama o dönemde Topçu Kışlası ne mutlakiyetçi Abdülhamit yanlıları tarafından simgeleştirildi ne de karşıtları tarafından lanetlenen bir yer oldu. İstanbul’da 1923’ten 1960’lara süren çok büyük ve duyarsız yıkımlar yapıldı. Topçu Kışlası da İsmet İnönü’nün heykeli için yıkıldı. İsmet İnönü’nün sonuna kadar iktidarda kalma hevesi vardı. Ama dönem değişince heykel oraya dikilemedi. Bu kışlanın tekrar ihya edilmesi uygun gözükmüyor. Örneğin Almanya’da Berlin birleşince, daha önce Nazilerin bu şehirdeki Başbakanlık binası tekrar yapılmadı.”

'Kışlanın orijinalinde cami de vardı'

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ö. Alkan, kışla hakkında çok bilinmeyen noktalara dikkat çekiyor. Alkan, “Topçu Kışlası ve hemen parkın arka tarafında şimdi İstanbul Teknik Üniversitesi olarak kullanılan Taşkışla 31 Mart Olayı’nda en çok karşı koyan iki noktaydı. Olayları bastırmak isteyen Enver Paşa’nın talimatı ile Topçu Kışlası’na yoğun top atışı yapıldı. Bu atışlarda kışla ciddi zarar gördü ve neredeyse kullanılamaz hale geldi. Daha sonra 1939’da da İstanbul’da yapılan şehir planlaması gereği yıkıldı. Kışla ile ilgili çok bilinmeyen iki husus var. Birincisi Kışla’nın orijinalinde bir cami olmasıydı. Bu cami daha sonra yıkıldı. İkinci husus şu: O bölgede bir Ermeni mezarlığı bulunuyordu. Rivayet odur ki 31 Mart Olayı bastırılınca bu olaya katılıp hayatını kaybedenler Ermeni mezarlığında açılan çukurlara gömüldü. Bunlar pek bilinmez. Hükümetin gizli bir gündemi var mı bilmiyorum. Fakat bunları bilen İslamcılar için bu kışlanın tarihî bir önemi olduğu açık” ifadelerini kullanıyor.

'İslamcılığın değil Batılılaşmanın simgesidir'

Son günlerde Topçu Kışlası’nın tarihi ile ilgili yazılar kaleme alan Zaman gazetesi yazarı Beşir Ayvazoğlu kışlanın çokça ifade edildiği gibi İslamcılığın değil Batılılaşmanın bir simgesi olduğunu ifade ediyor: “Bu kışla Osmanlı’nın modernleşmesinin, Batılılaşmasının bir simgesidir. Bu kışlaya sonradan İslamcılığın simge mekanlarından biri gibi davranılmaya çalışıldı ama böyle bir şey geçerli olmadı. Kışla 1940’ta vandalca yıkıldı. Son tartışmalara bakıldığında hükümetin bu projeye tarihî ve siyasi anlamı olduğu için yöneldiğini düşünmüyorum. Bence orası park olarak yeniden düzenlenmeli fakat kışlanın kapısı da oraya yapılmalı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Selçuk Oktay / İstanbul

Editör: Ercan Coşkun

"DW Türkçe'yi Facebook (https://www.facebook.com/dwturkce), Twitter (https://twitter.com/dw_turkce) ve Youtube (http://www.youtube.com/deutschewelleturkish) üzerinden de takip edin!"