1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriye'de tahminler tutmadı

Dennis Stute7 Şubat 2013

Uluslararası toplum Suriye sorununda ortak bir tutum sergileyemiyor. Suriye’deki kriz yakın bir zamanda çözülecek gibi de gözükmüyor.

https://p.dw.com/p/17ZzL
Fotoğraf: Reuters

Siyasi gözlemciler Suriye'de Esad rejiminin kısa sürede yıkılacağı tahmininde bulunmuştu. Oysa ülkede isyan başlayalı neredeyse iki yıl oldu ve Esad hâlâ iktidarda. Halkın durumu ise giderek kötüleşiyor. Suriye'deki iç savaşta yaklaşık 60 bin insan öldü, binlercesi evinden oldu, komşu ülkelere sığındı. Rusya ve Çin'in vetosu nedeniyle BM Güvenlik Konseyi'nin eli kolu bağlı. İran, Esad rejimine destek verirken, Suudi Arabistan ile Katar muhalifleri destekliyor. Görünen o ki, kapsamlı yaptırımlara karşın savaşan her iki taraf için silah tedariği güvence altında. Nitekim gözlemcilere göre, Suriye'de durumun umutsuz bir görünüm arzetmesinin asıl sebebi de bu.

Çatışma bölgelerine silah desteği

Almanya'nın Köln kentindeki 'Genocide Alert' adlı insan hakları örgütünden Robert Schütte, silah ticaretinde yeni bir çizgi izlenmesi gerektiğini savunuyor ve ekliyor: "Çatışmaların hüküm sürdüğü bölge ya da ülkelere silah ihracatı yaptığımızda kısa vadeli düşünmüş oluyoruz. Silahlar söz konusu bölgelere ulaştıktan sonra onları denetlemek çok zor. Kısa sürede bu tür silahlar başka çatışma bölgelerine de sevk edilebiliyor."

Syrien Konflikt Gefechte
Uzmanlar, silah ticareti konusunda dikkatli olunması gerektiği uyarsında bulunuyor.Fotoğraf: Reuters

Böyle bir durum Libya’da 42 yıllık Kaddafi rejiminin yıkılmasında yaşandı. Diktatörün Afrika ülkelerinden getirttiği, uzun süre emrinde çalışan paralı askerler, yüklü silah depolarını yağmalayıp mühimmatı Sahel'e götürdüler. Bu yolla pek çok silah teröristlerin eline geçti. Özellikle de Mali'deki terörün sorumlusu olan "İslamî Mağrib'deki El Kaide" (AQIM) adlı örgütün, bu silahlarla güçlendirildiği biliniyor. Libya'da Kaddafi yönetimine silah satan ülkelerden biri de Almanya. Alman Federal Meclisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) grubu dış politikaları sözcüsü Rolf Müntzenich Almanya'nın güvenlik politikasında reform gerektiğini söylüyor: "Libya, askerî teçhizat ihracatının muazzam etkisi olduğunu gösteren iyi bir örnek. Özellikle de gücü elinde tutan iktidar sahipleri, güven vermeyen diktatörler tarafından yönetilen, istikrardan yoksun olan ülkelerde. Yaşananlardan silah ihracatımızı daha sıkı denetlemek gerektiği sonucunu çıkarmalıyız. Silahlarla ne yapıldığından emin olmadığımız durumlarda ihracat yapmamalıyız."

Suriye çıkmazı

Suriye açısında bakıldığında Almanya bu adımları atmak için geç kaldı. İnsan hakları savunucusu Robert Schütte'ye göre Almanya'nın, Suriye krizinde hâlâ faal olma şansı var. Schütte, Almanya'nın bilgi alma kaynaklarını kullanarak, savaşın bitmesi durumunda sorumluları mahkeme önüne çıkarabilmek için gerekli delilleri toplayabileceğini belirtiyor.

Krieg in Syrien ARCHIVBILD
BM verilerine göre Suriye'de 60 binden fazla kii yaşamını yitirdi, on binlerce mülteci komşu ülkelere sığındı.Fotoğraf: DW/A. Stahl

Şu sıra savaşı bitirmeye ise kimsenin gücü yetmiyor. Ne Almanya'nın ne de uluslararası toplumun. Alman hukuku ve uluslararası hukuk uzmanı Köln üniversitesi Profesörü Claus Kreß hukuki açıdan surumu şu şekildedeğerlendiriyor: "Suriye'nin başka bir devlete saldırısı olmadı. Yani uluslararası hukuk açısından meşru savunma hakkı doğmuyor. Diğer taraftan BM Güvenlik Konseyi'nin onayı da yok. Hukukî açıdan bakıldığında 'olağanüstü durum ya da felaket riski varsa Güvenlik Konseyi'nin onayı olmadan da müdahale edilebilir mi?' sorusu gündeme gelir. Nitekim uluslararası hukuk açısından bu da çok tartışmalı bir konu."

© Deutsche Welle Türkçe

Anne Allmeling/Deniz Eğilmez

Editör: Murat Çelikkafa