Nobel'i 1000 kadın bekliyor

Nobel Barış Ödülü’ne son yıllarda aday gösterilenler arasında kadınların sayısı arttı. İranlı insan hakları savunucusu Şirin Ebadi ve Kenyalı çevreci Wangari Maathai, bu ödülü son iki yılda alan isimler.

Ancak İsviçreli bir kadın grubu bunun yeterli olmadığını düşünerek, ödülün daha fazla kadına verilmesi için harekete geçti. Yarın açıklanması beklenen Nobel Barış Ödülü’nün listesinde bu İsviçreli Kadın İnisiyatifi’nin teklif ettiği isimler de yer alıyor. Toplam 150 ülkeden 1000 kadının aday olduğu listede Türkiye’den de dört kişi var.

Bu girişim neden başlatıldı?

Neden böyle bir girişim başlattıklarını anlatan İsviçreli Kadın İnisiyatifi’nin oluşumun kurucularından İsviçreli Avrupa parlamenteri Ruth-Gaby Vermont-Mangold, Güney Kafkasya ve Balkanlar’dan sorumlu parlamenter olduğu dönemlerde, birçok bölgede asıl başarıların kadınların çabasıyla sağlandığını gördüğünü belirtiyor.

Kadınların erkeklere göre daha cesur olduğunu vurgulayan Vermot- Mangold, erkeklerin bir işe girişirken öncelikle yeterli güvenin var olup olmadığına baktıklarını, kadınlar ise çözüme yönelik düşünüp, önceliği ne yapsak da hayatta kalsak düşüncesine verdiklerine dikkat çekiyor.

Bir erkek yerine 1000 kadın

Bir erkeğin daha Nobel barış Ödünü’ne layık görülmesi yerine, 1000 kadının bu ödülü alması için çaba harcamayan İsviçreli Kadın İnisiyatifi, araştırmaları sonucu Türkiye’den de dört kadın bu ödüle aday gösterdi. Oslo'daki Nobel Komitesi'ne bildirilen isimler arasında, Türkiye’den Barış Anneleri İnisiyatifi Sözcüsü Müyesser Güneş, eski DEP milletvekili Leyla Zana, Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Derneği Başkanı Pervin Buldan ve feminist gazeteci Ayşe Düzkan yer alıyor.

İnisiyatifin aktif üyesi İsviçreli parlamenter Vermot Mangold, 1000 sayısının sadece bir sembol olduğunu, asıl amacınsa dikkatleri kadınlara çekmek olduğunu belirterek “Çoğu zaman barışın krallarından söz ediliyor, oysa onların barışın yarayacağı kitle ile bağlantıları yok. Bizim kadınlarımız dünyadaki tüm kadınların temsilcisi konumunda, çünkü onlar köylerinde, kasabalarında barıştan yararlanacak kitleyle iç içe yaşıyor ve barış için faaliyet yürütüyor” diyor.

Sadece savaşa karşı verilen mücadele değil

İsviçreli Kadın İnsiyatifi çalışanları, barışa hizmet etmekten sadece doğrudan savaşlara karşı mücadele verilmesini anlamıyor. Temiz içme suyu sağlanmasından, eğitim ve sağlık koşullarının iyileştirilmesine kadar yürütülen birçok çabanın da barışa hizmet ettiğini savunan inisiyatif 150 ülkede, bulundukları yerde etkin olmaya çalışan 1000 kadını seçtiklerini aktarıyor. Kadınlardan bazılarının yürüttükleri olağanüstü faaliyetlere rağmen, can güvenliği nedeniyle aday gösterilmediği de verilen bilgilerden.

İsviçreli 1000 Kadın İnsiyatifi’nin faaliyeti sırasında dünyadaki birçok kadın örgütü birbiriyle bağlantıya geçmiş. İnisiyatif bu anlamda başarı sağlamış aslında, ancak asıl amaç değişmemiş. Vermot- Mangold, “Nobel Barış Ödülü’nü kazanmamız gerek, çünkü bu kadınların kendilerini gerçekten değerli hissetmesini sağlayacak” diye konuşuyor.