1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

‘Kutuplaşmaya karşı demokrasi’

25 Mayıs 2014

Almanya’daki siyaset uzmanları, Erdoğan’ın Köln ziyaretine yönelik düzenlenen ve barışçıl geçen protestoların, kutuplaşma tehlikesiyle karşı karşıya olan Türkiye’ye gidecek doğru bir mesaj olduğunu söylediler.

https://p.dw.com/p/1C6bq
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Hafta sonu Almanya'nın Köln kenti Başbakan Erdoğan'ı, destekçilerini ve karşıtlarını ağırladı. Haftalar önce başlayan ziyarete dair tartışmalar nedeniyle güvenliğin artırıldığı kentte, gerek Başbakan'ın Almanya'da yaşayan Türklere seslenişi gerek protestolar olaysız ve barışçıl bir atmosferde geçti.

Deutsche Welle'ye açıklamada bulunan siyaset uzmanları, Erdoğan'ın konuşmasında, beklenen söylemler olduğunu belirterek, açıklamaların Türk-Alman ilişkileri çerçevesinde bir değişikliğe yol açmayacağını ifade ediyorlar. Türkiye ve Ortadoğu Uzmanı Prof. Dr. Udo Steinbach, bu bağlamda Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik açık bir seçim kampanyası yürüttüğünü vurguluyor. Steinbach, Erdoğan’ın daha önceki Almanya konuşmasında olduğu gibi yine ekonomik başarılarını ön planda tutarak, bunların aralarına kutuplaşma ve kendisine yönelik kıskançlık vurgularını serpiştirdiğini söylüyor.

Dr. Udo Steinbach
Dr. Udo SteinbachFotoğraf: DW

‘Almanya'daki seçmen belirleyici değil'

Türkiye uzmanı Steinbach, protestolarda da görüldüğü gibi Almanya'daki Türk seçmenlerin sanıldığı gibi tek bir görüş etrafında birleşmediğine işaret ediyor. Almanya’dan gelecek oyların seçimlerde çok fazla belirleyici olmayacağını savunan Steinbach,Türk seçmeninin sayısının hem yüksek olmadığını hem de tek bir blok halinde Erdoğan'ı desteklemediğine dikkat çekiyor. Uzman, Erdoğan‘ın kendi aleyhinde esen ve gittikçe kuvvetlenen rüzgârın farkında olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürüyor:“Erdoğan, bu yüzden adaylığını açıklama konusunda dikkatli davranıyor ve her oyun hesabını yapıyor. Erdoğan'ın seçilmesini etkileyebilecek şey, ya çıkabilecek güçlü bir karşı aday ya da önümüzdeki günlerde onu ve partisini politik sahada daha da zora sokabilecek yeni olaylar.”

Steinbach, Almanya'daki eleştirilere değinerek, Türkiye Başbakanı'nın Almanya'daki Türklere yönelik seçim kampanyası yürütmesinin ve bazı konularda Almanya'yı eleştirmesini doğal bulduğunu da sözlerine ekliyor. Uzman aynı şekilde demokrasinin bir gereği olarak, Erdoğan'ın da Almanya Cumhurbaşkanı Gauck'un Türkiye'yi eleştirmesini hazmetmesi gerektiğini hatırlatıyor.

‘Almanya'daki protestolar Erdoğan'a ders olmalı'

Yeşiller Partisi Federal Milletvekili ve Federal Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth da, Almanya'daki siyasetçilerin farklı ülkelerdeki seçmenlerine yönelik kampanyaları olduğunu, bu bakımdan Erdoğan'ın eleştirilemeyeceğini belirtiyor. Roth, barışçıl protestolar sayesinde, Erdoğan'ın kutuplaştıran söylemelerinin Almanya'daki birlikte yaşama kültürüne zarar verebileceği endişesini giderdiğine dikkat çekerek, protestoların Erdoğan'a iyi bir demokrasi dersi verdiğini ileri sürüyor:

“Almanya’nın, hafta sonu Sayın Erdoğan'a demokrasinin ne olduğunu, yani barışçıl bir protestonun demokrasi içindeki gücünü gösterdiği için çok mutluyum. Bunu sadece Aleviler değil, her kesimden insanlar bir araya gelerek yaptılar ve işte bu gerçek demokrasi dediler.”

Claudia Roth
Claudia RothFotoğraf: Getty Images

Roth, Erdoğan konuşurken, bir taraftan da kitlelerin onu rahatça eleştirdiğini belirterek, bundan kimsenin zarar görmediğini ve protestoların demokrasiyi canlı tuttuğunu söylüyor. “Protestolar demokrasinin şeffaf, açık ve gerekirse sivri dille de yaşanırlığını ortaya koydu.” diyen Claudia Roth bunun internette ve medya da böyle olması gerektiğini belirtiyor.

Yanlış entegrasyon politikaları göçmenleri uzaklaştırıyor'

Berlin Hür Üniversitesi öğretim üyesi, siyaset bilimi uzmanı Dr. Bilgin Ayata da özgürce gerçekleştirilen protestoların istikrara zarar vermediğini tam tersine demokrasiyi güçlendirdiğini kaydediyor. Ayata, Erdoğan ziyaretini Almanya'nın göç ve uyum politikaları çerçevesinde değerlendiriyor:” Eğer Almanya, burada yaşayan Türkiyeli göçmenlere daha fazla katılımcı haklar sunabilseydi, göçmen Türkler de Türkiye politikalarından çok yaşadıkları ve dâhil oldukları ülkenin politikalarıyla ilgilenirlerdi. Ancak Alman vatandaşı olmayan göçmenlerin Almanya'da siyasi hakları ne yazık ki yok. Dolayısıyla Erdoğan'ın Almanyalı Türkler tarafından gerek protesto, gerek tezahürat görmesinde de şaşılacak bir durum yok. Çünkü Almanya, göçmenleri siyasi gelişmelere yeterince dâhil etmiyor.“

©Deutsche Welle Türkçe

Özlem Coşkun / Berlin