1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İngiltere'nin açları

9 Nisan 2014

Yoksulluk nedeniyle binlerce İngiliz karnını doyuramıyor. Devletin el uzatmadığı fakirlere sivil kuruluşlar yardım ediyor.

https://p.dw.com/p/1Bdly
Fotoğraf: picture-alliance/Jonathan Katzenellenbogen

Büyük Britanya'da artan yoksulluk günlük yaşamda etkisini gösteriyor. Ülkede dışarıdan gelecek yardımlar çerçevesinde ücretsiz yemeğe ihtiyaç duyan insan sayısı geçen yıl artış gösterdi. İktidarda bulunan Muhafazakâr Parti'ye göre aç kalmak ‘kişinin kendi problemi' olsa da bu durum ülke genelinde yaygınlaşıyor.

Londra’nın lüks muhiti Westminster'de pek çok sayıda limuzin ve 5 yıldızlı otel bulunuyor. Buckingham Gate Sokağı’nın hemen sonunda Buckhingham Palace ve onların hemen yakınındaki İngiltere parlamentosunun bulunduğu bu bölgede yoksulluğun yaygın olabileceği düşünülmese de, durum öyle. Buckingham Gate sokağında her gün ellerindeki poşetlere yemek ihtiyaçlarını gidermek için gelecek yardımları doldurmayı amaçlayan çok sayıda insan görmek mümkün. Kilisenin hemen yanında kurulan tezgâhta, fakirlere yemek dağıtılıyor. Fakirlik artık İngiltere'de günlük hayatın bir parçası olmuş.

İngiltere genelinde “Foodbank” olarak bilinen fakirler için yemek toplama ve dağıtma işleriyle ilgilenen sivil toplum kuruluşlarından biri de Trusseln Trust ismini taşıyor. Trusseln Trust’un şefi Christine Bamigbola insanların istedikleri zaman kendilerine ulaşabileceklerini ve aynı zamanda ücretsiz yemeğe ihtiyaç duyacak kadar yoksul durumda yaşayan insanların Westminster semtinde de bulunduğunu bildiriyor.

Westminster'da bulunan Foodbank da dâhil olmak üzere ülke genelinde 400'e yakın Foodbank standı bulunuyor. İstatistiklere göre ülkede her hafta iki tane yeni bir Foodbank standı açılıyor. Foodbank'larda çalışan 30,000 civarındaki gönüllü, yemeklerin dağıtımı ve yemek dağıtılan kişilerle diyalogdan sorumlu. Geçtiğimiz yıl sadece Trussell Trust, ülke genelinde 3500 tondan fazla yemek yardımında bulundu.

Ülkede her geçen gün yeni bir Foodbank açılıyor olması, devletin yürüttüğü sosyal politikalar ve ülkenin genel ekonomik durumuyla ilgili tartışmaları da şiddetlendirdi.

Hayat pahalılığıyla başedilemiyor

Pek çok kişiye göre, İktidardaki Muhafazakâr Parti ortaya çıkan tablodan büyük ölçüde sorumlu. İktidar partisinin sosyal harcamalara fazla kaynak aktarmaması ve İngiltere’deki sosyal sistemin yapısal olarak bu tarz sorunlara engel olacak şekilde dizayn edilmemiş oluşu, bu kadar insanın ücretsiz yemeğe muhtaç hale gelmesinin başlıca nedenleri olarak görülüyor. Trussell Trust'un yayımladığı istatistikler de bu varsayımı doğrular nitelikte.

Foodbank'lar ilk önce kendi çıkardıkları yemek kuponlarını, sosyal yardım kuruluşları, kiliseler ve diğer derneklere veriyorlar. Bu dernekler de bu kuponları yardım isteyen kişilere veriyor. Bu kuponların üzerinde ihtiyaç sahibinin hangi sebepten ötürü yardım almak zorunda olduğu belirtiliyor. 2013 yılının nisan ile aralık ayları arasında yardım alan kişilerden yüzde yirmisi devletin ödediği fakirlik yardımı yetmediğinden yardıma ihtiyacı olduğunu belirtti. Yardım başvurusunda bulunma sebeplerinden biri de gelirin yetersiz oluşu.

“Biz insanlara sadece yemek yardımında bulunmuyoruz. Onlarla konuşuyoruz ve neden yemek yardımı aldıklarını öğrenmeye çalışıyoruz. Bu sayede sorunun asıl nedenini görmeyi amaçlıyoruz ki, doğru ve verimli çözümler geliştirebilelim.” diyor Trusseln Trust'un şefi Christine Bamigbola.

Hükümet çaresiz

Westminster'deki Foodbank'ta yemek arayan bir gencin aktardıkları ülkede yaşanan sorunu daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Geçirdiği kaza sonrasında devletten sosyal yardım almak zorunda kalan genç, devletin ödemeye son vermesi yüzünden, öğrenime ara vermek zorunda kalmış. Devlet ona çalışamayacak durumda olduğu müddetçe işsizlik parası vermeyi taahhüt etmiş fakat işsizlik yardımı bir süre sonra kesilmiş. Bu sebepten ötürü şu anda hem çalışamayan hem de işsizlik maaşı alamayan bu genç sivil toplum kuruluşlarının yemek yardımına bağımlı hale gelmiş.

Christine Bamigbola'ya göre ise bu gibi örneklere ülke çapında sıkça rastlanıyor. Devlet yardımı aniden kesilebiliyor ve yardım yeniden bağlanana kadar pek çok belirsizlik yaşanıyor. “Mesela ısınma masrafları için para biriktirmeye başlıyorlar fakat devletin yaptığı kira yardımı kesilebiliyor. Böylece ellerindeki son kuruşu da kiraya ayırıyorlar ve yemek yiyecek paraları kalmıyor.” Diyor Christine Bamigbola. Devletin yardımları aksatmasına hukuki yollardan itiraz etmenin sonuç getirmeyeceği düşünüldüğünden, bu yola başvurulması önerilmiyor.

Gün geçtikçe artan eleştiriler ve fakirlerin gittikçe ücretsiz yemeğe bağımlı hale gelmesi üzerine Muhafazakar Parti soruna çare aramak için muhalefetle bir araya geldi. İlk etapta, fakirlerin hangi sebeplerden ötürü yardıma muhtaç hale geldikleri araştırılacak.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, epd / UY, AG