1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gençlerle nasıl başa çıkılacak?

19 Kasım 2014

Kalkınmakta olan ülkelerde yaşayan gençlerin sayısı giderek artıyor. Ancak bu gençlerin gelecek perspektifleri epey karanlık. Uluslararası topluma çağrı yapan BM, bu durumun değişmesi gerektiğini vurguladı.

https://p.dw.com/p/1Dpkt
Fotoğraf: DW/P. Hille

Dünyanın yoksul ülkelerindeki genç nüfus hızla artıyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nın (UNFPA) açıkladığı yıllık „Dünya Nüfusunun Durumu Raporu“na göre, her dört kişiden biri 10 ile 24 yaş arasında. Sayıları 1 milyar 800 milyonu bulan genç nüfusun yüzde 89’u kalkınmakta olan ülkelerde yaşıyor. BM Nüfus Fonu'ndan Michael Herrmann’ın verdiği bilgiye göre, dünya üzerindeki genç nüfusun 2050 yılına kadar 2 milyara yükseleceği tahmin ediliyor.

Genç potansiyel

Özellikle en yoksul ülkelerdeki gençlerin toplam nüfusa oranı çok hızlı artıyor. Dünya çapında bu oran yüzde 25 civarındayken, Çad ya da Sudan gibi ülkelerde her üç kişiden biri genç. BM Nüfus Fonu uzmanları, bu verilerin ışığında, toplumlarının refahı için çalışacak kişi sayısının yakında çok daha fazla olacağını kaydediyor. Hatta Afrika kıtasında Sahra Çölü’nün güneyinde kalan ülkelerde 21'inci yüzyılın ortasında 15 ila 24 yaş grubunun bugüne oranla ikiye katlanması bekleniyor. Ancak bu artış, sadece yeni nesiller iyi eğitim alabildiğinde ve kaynaklar aşırı nüfus artışı ile tüketilmediği takdirde bir kazanç anlamına gelecek.

BM Nüfus Fonu'ndan Michael Herrmann, bu noktada sadece eğitim ve mesleki vasıfların değil, genç yaşta sağlık ve cinsellik konusunda bilgilendirmenin de önemli rol oynadığına dikkat çekiyor ve gereken çabaların gösterilmesi ile yoksul ülkelerin kalkınmasında ilerleme sağlanabileceğini belirtiyor. BM raporuna göre, her yıl yaklaşık 120 milyon genç, meslek hayatına atılacak yaşa geliyor, bunların 15 milyonu en yoksul ülkelerde yaşıyor. 2013 yılında 15 ila 24 yaşında 73 milyon 400 bin kişinin işsiz olduğunun kaydedildiği raporda, bunun toplam 202 milyon işsizin yüzde 36’sına denk geldiği belirtiliyor.

Nüfus artışında patlama

BM Nüfus Fonu yetkilileri, talep ettikleri yatırımların yapılmaması halinde, dünya ülkelerini karanlık bir senaryonun beklediği uyarısını yapıyor. Hermann, tüm hesaplamalarının, doğum oranlarının bir şekilde gerileyeceği tahminine dayandığını, dünya nüfusunun ortalama tahminlere göre 2050’de 9 milyar, 2100’de de 10 milyar olmasının beklendiğini kaydediyor ve „Eğer şimdi sadece her iki kadından biri bile tek bir çocuk daha fazla dünyaya getirirse, 2100‘de toplam nüfus 17 milyar olacak" diyor. Alman uzman, bugün izlenecek doğru politikaların gelecek için dev bir fark yaratacağına dikkat çekiyor.

Almanya’nın nüfus sorunu bambaşka

Avrupa ve Almanya’da ise durum, dünya çapındaki trendin aksi bir tablo oluşturuyor. Nüfus giderek yaşlanıyor. Almanya’da erkeklerin ortalama ömrü 78, kadınların ise 83 yıl. Dünya ortalaması ise 68 ve 72 yıl. 15 ila 24 yaş grubu, Almanya’da nüfusun yüzde 15’ini oluşturuyor. Dünya genelinde ise bu oran yüzde 25. Bu konuda diğer sanayi toplumlarının da 2 puan gerisinde olan Almanya’da 2010 ile 2015 arasında nüfusun yüzde 0,1 azalacağı tahmin ediliyor. Ancak nüfus erimesi Rusya (yüzde -0,2), Sırbistan (yüzde -0,5), Letonya (yüzde -0,6) ve Moldova (yüzde -0,8) gibi Doğu Avrupa ülkelerinde daha da belirgin. BM Nüfus Fonu'nun raporuna göre, toplam 18 ülkede nüfus erimesi söz konusu.

© Deutsche Welle Türkçe

DW,epd/AÜ/BÖ