1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

El Sisi iki ateş arasında

11 Temmuz 2014

Filistin ile İsrail arasındaki gerginliğin giderilmesi için devreye giren Mısır'ın, El Sisi yönetiminde takınacağı tavır merak konusu oldu.

https://p.dw.com/p/1CbGx
Abdülfettah El Sisi
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Mısır'la Gazze şeridini ayıran Refah sınır kapısı yeniden açıldı. Ancak şu anda sınırdan Sina'daki hastanelerde tedavi edilebilecek yaralı Filistinlilerin geçmesine izin veriliyor. Buna rağmen Mısır'ın girişimi, İsrail'le Gazze Şeridi'nde etkili olan Hamas arasındaki gerilimi gidermeye yönelik ilk adım olarak değerlendiriliyor.

Hem İsrail yönetimi hem de Filistin Özerk Yönetimi Lideri Abbas aralarındaki husumetin giderilmesinde Mısır'ın desteğine talip olduklarını her ortamda vurguluyorlar. Nitekim 2012'de İsrail ile Hamas arasında tam sekiz gün süren çatışmayı önlemek için o zamanki Müslüman Kardeşler'in lideri Muhammed Mursi devreye girmişti. Böylece sorun daha da büyümeden, geçici de olsa önlenmişti. Ama Mısır'ın yeni Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi ile durum farklı olacak gibi görünüyor.

Mısır halkı nasıl bakıyor

Kahire merkezli El Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde çalışmalarını sürdüren siyaset bilimci Said El Lavendi, Mısır halkı ve mevcut Mısır yönetiminin İsrail-Hamas sorununa nasıl baktığını şu sözlerle özetliyor:

"Mısır'ın Hamas'la bölünmüş bir ilişkisi var. Bir yanda hükümet diğer yanda halk. Hamas, Müslüman Kardeşler ile Muhammed Mursi'ye çok yakındı. Ama ilişki koptu ve Sina'da meydana gelenler Hamas'ın hesabına yazıldı. Yani artık Mısır'da Filistinlilere ve Hamas'a yönelik sempati çok fazla değil. Ama Mısır hükümeti Filistin sorununu tüm Arapların ortak sorunu olarak görüyor. Hükümet ayrıca bu saldırıların sadece Hamas'a değil, daha çok Filistinlilere yönelik olduğunu düşünüyor."

Hamas sevilmiyor

Mısır'da Hamas, Müslüman Kardeşler'e yakınlığından dolayı "Bir numaralı devlet düşmanı" olarak görülüyor. Mısır hükümeti, Müslüman Kardeşlere karşı takındığı sert tavrı Hamas'a karşı da sergiliyor. Mart'ta Kahire'de mahkeme Hamas'ın faaliyetlerini yasakladı ve mallarına el koydu. Bu müdahale, özellikle finans kaynaklarını yitirmesi bakımından Hamas'a darbe vurdu.

Muhammed Mursi'nin geçen yıl temmuzda devrilmesinden hemen sonra Mısır ordusu Gazze Şeridi ve Sina arasında, İsrail'in müdahale edemediği tüneli kapatma çalışmalarına başladı. Böylece İsrail'e bağımlı olmadan sevkiyatların yapılabildiği tek yol da kapanmış oldu. Ordu, tüneli kapatmasına gerekçe olarak, silah kaçakçılığı yapılmasını gösterdi.

Said El Lavendi, son aylarda artan terör saldırılarının gözlerin Hamas'a çevrilmesine neden olduğunu düşünüyor. Lavendi'ye göre, Filistin'in istikrara kavuşması ve Mısır için de önemli.

Ancak Mısır Cumhurbaşkanı El Sisi şu anda oldukça çekimser davranıyor. Sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını kınadığını, Filistin'deki masum insanları korumak için gayret göstereceklerini söylemekle yetindi.

El Sisi'nin işi zor

Aslında El Sisi'nin durumu zor. Hamas'a karşı sergilediği mücadele bağlamında İsrail saldırıları işini kolaylıştırıyor gibi görülebilir. Mısır'ın da mücadele ettiği örgüt, İsrail saldırılarıyla daha da zayıflayabilir. Buna karşın saldırılarda çok sayıda sivilin ölmesi, Filistin halkını Hamas gibi radikal silahlı gruplara yönlendirebilir. Bir yandan da Filistin'le dayanışma Mısır'da devlet politikası olarak görülüyor. Bu yüzden Mısır'daki tüm otoriteler İsrail'in tutumunu kabul etmiyor.

Mesela aşırı muhafazakar Nur Partisi'nin genel başkanı Nadir Bakar, Twitter hesabında yayınladığı mesajda İsrail bombardımanını "canavarca" olarak nitelendiriyor. Diğer yandan da liberal demokrasi hareketinin öncüsü "6 Nisan" oluşumu, İsrail saldırılarını, "savunmasız siviller ve masum çocukların kolektif olarak cezalandırılması" olarak nitelendiriyor. İki oluşum da El Sisi'yi Gazze konusunda sessiz kalmakla suçluyor.

El Sisi'nin ise susmak için farklı bir gerekçesi daha olmalı. Bilindiği gibi Mısır, İsrail doğal gazına talip. Eğer planlandığı gibi İsrail'le İngiltere arasında bir anlaşma imzalanırsa, enerji sıkıntısı çeken Mısır için bu durum bir avantaja dönüşebilir.

©Deutsche Welle Türkçe

Elisabeth Lehmann