Avrupa basınından özetler
18 Haziran 2012
Sağ liberal İspanyol gazetesi El Mundo, Fransa'da sosyalistlerin Ulusal Meclis, Senato’da ve bölge yönetimlerinde mutlak çoğunluğu kazanmalarına ilişkin şu görüşleri savunuyor:
“Bu durumda François Hollande seçim kampanyası sırasında seçmene vaat ettiği tüm projeleri -engellenmeden- hayata geçirebilecek. Sosyalistlerin Ulusal Meclis’te mutlak çoğunluğu kazanmalarından sonra artık başka partilerle ittifak oluşturmaları da gerekmiyor. Seçimlerin bir de öbür yüzü var: Eski Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy’nin “Halk Hareketi Birliği” (UMP) ağır bir yenilgi aldı. Aşırı sağcı “Ulusal Cephe” de beklentilerin gerisinde kaldı. Hollande’a sunulan geniş destek, Avrupa’da Fransa Cumhurbaşkanı’nın elini güçlendiriyor ve Hollande’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel ve onun tasarruf politikaları karşısında denge unsuru olmasını sağlıyor.”
Sol liberal Fransız gazetesi Liberation, sosyalistlerin Ulusal Meclis’te kazandıkları mutlak çoğunlukla şimdi ne yapacaklarını soruyor ve yorumunda şu yanıtları veriyor:
“Bu bir muamma olarak kalıyor. Ama bazı konseptler de zuhur etmeye başladı. Önümüzdeki beş yıl, daha fazla sosyal adalet anlamına gelebilir, ama bunun yolu sosyalist güllerle bezenmiş de olmayacaktır. Devletin ağırlığı belki artacaktır, ama aynı zamanda devletin giderleri ve verimliliği daha sıkı kontrol altında tutularak… . Çalışanların hakları ve herkes için sosyal güvenlik garanti altına alınacak, ileriki nesillere sağlam bir eğitim düzeyi sağlamak üzere eğitim kurumları güçlendirilecektir. Eğer hedefler böyleyse, tüm seçimler de kazanıldığına göre, o takdirde ülkenin bu duruma dair bilgilendirilmesi gerekir.”
Sol liberal İtalyan gazetesi La Rebupplica, Yunanistan’da muhafazakarların seçimi almasından sonra şimdi Berlin’in sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguluyor:
“Almanya artık 'Hayır' derken epeyce zorlanacak. Yunan seçmenin seçim sandıklarındaki yanıtından sonra gerçek tek tehlike, Berlin’in bu defaki olağanüstü durumu da atlattığı ve zaman kazandığı şeklinde yanlış bir umuda kapılması olur. Zaman çoktan gelmiştir; bu mesajı Yunan seçmen Pazar günü vermiştir. Ve başta Amerikalılar olmak üzere 20’ler Grubu’nun hükümet başkanları da bu durumun farkındadır. 28 haziran’da yapılacak AB Zirvesi’nde Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, İtalya Başbakanı Monti ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande bu durumu Başbakan Merkel’ın da idrak etmesine çalışacaklar. Bu, kolay bir iş olmayacak, ama bu konuda kimsenin başarısız kalma şansı da yok.”
İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung, Yunanistan’da muhafazakarların hükümetin başını çekmesinin de ülkenin Euro Bölgesi’nde kalmasının garantisi olmayacağını belirtiyor. Yorumun devamını okuyoruz:
“Yeni Demokrasi’nin lideri Samaras, tıpkı PASOK gibi, kreditörlerin reçete olarak sundukları sıkı tasarruf rotasının, Yunanistan’ı tahrip edeceği gerekçesiyle biraz gevşetilmesini istiyor. Samaras bu konuda yeniden görüşme istiyor. Asıl sorun, hükümetin hareket serbestisi olup olmayacağı. Ancak buna Atina karar vermeyecek. Yeni hükümet nasıl bir hükümet olursa olsun, prensip olarak yapısal reformlar vazgeçilmez bir ön şart. Devletin temelden yenilenmesi için tüm ulusun atılımda bulunması gerekiyor. Ne var ki Yunanistan bugün dünkünden daha da bölünmüş bir durumda.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Çelik Akpınar
Editör: Nihat Halıcı