1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Umutlar Annan'a bağlandı

24 Şubat 2012

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi, BM eski Genel Sekreteri ve Ban’ın selefi Kofi Annan’ı Suriye konusunda ortak temsilci olarak atadı.

https://p.dw.com/p/149Jm
Fotoğraf: dapd

New York'taki BM merkezinden yapılan açıklamada, Annan’ın, “Suriye krizine barışçı bir çözüm bulmak için çalışacağı ve ülkedeki tüm şiddet ve insan hakları ihlallerine son vermeyi hedefleyen bir iyi niyet misyonu yürüteceği” bildirildi.

Açıklamada, Annan’ın, geçen hafta BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Arap Birliği’nin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın görevinden ayrılmasını öngören planını onaylayan kararı çerçevesinde hareket edeceği de vurgulandı.

Kofi Annan’ın, “şiddete ve insani krize son vermek için Suriye içinde ve dışında konuyla ilgili tüm muhataplarıyla kapsamlı biçimde istişarede bulunacağını” belirten BM, eski genel sekreterin ayrıca “Suriye hükümeti ve muhalefetin tüm yelpazesi arasında kapsamlı bir siyasi diyalog yoluyla Suriye halkının demokratik özlemlerini karşılayan, barışçı, Suriyelilerin önderliğinde ve tüm tarafları içine alacak siyasi bir çözümü kolaylaştıracağını” bildirdi.

BM, Suriye’de Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki “Arap Baharı”ndan esinlenen Esad karşıtlarına son 11 ay içinde hükümet kuvvetleri tarafından girişilen saldırılarda, 5400’ün üzerinde sivilin öldüğünü açıklamıştı.

Aslen Ganalı olan ve 1997’den 2006’ya kadar BM Genel Sekreterliği görevini yürüten Kofi Annan, bu görevi Güney Koreli halefi Ban Ki Moon'a devrettikten sonra 2007 Aralık’ındaki seçimlerin ardından Kenya’da başlayan ve 1220 kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının sona ermesi için yapılan müzakerelere yardımcı olmuştu.

Annan, 2003’de Irak’ta Saddam Hüseyin rejimini devirmek için yapılan saldırıyı BM Genel Sekreteri olarak “gayrıyasal” ilan ederek, ABD ve İngiltere’nin tepkisini de çekmişti.

Esad'a sert ültimatom geliyor

Öte yandan, önde gelen Batılı ülkeler ve Arap dünyasının, bugün Suriye hakkında Tunus’ta başlayacak olan uluslararası konferansta Devlet Başkanı Beşar Esad’a yapılacak bir ültimatom taslağı hazırladıkları öğrenildi.

Londra'da toplanan Amerikan, Avrupalı ve Arap diplomatların kaleme aldığı ve değiştirilmesi hâlâ muhtemel olan ültimatom tasarısı, Esad’ı derhal ateşkes ilan etmeye ve hükümet kuvvetlerinin en çok hasar yarattığı bölgelerde insani yardım koridorları kurulmasına izin vermeye çağırıyor, aksi halde ilave cezai tedbirlerle karşı karşıya kalacağı konusunda sert bir uyarıda bulunuyor.

Bu arada Tunus devlet başkanlığı sözcüsü Adnan Mancer, AP ajansına yaptığı açıklamada, ülkesinin, Suriye krizinin çözümü için, Esad’ın görevini bırakması ve barış gücü konuşlandırılması da dâhil siyasi bir çözüm önereceğini bildirdi.

Mancer, bu siyasi geçişin, büyük protestoların ardından devlet başkanı Ali Abdullah Saleh’in görevini yardımcısına devrettiği Yemen’deki duruma benzeyeceğini de söyledi.

Kämpfe in Homs Syrien
Suriye'nin Humus kentinde bombardıman sürüyor.Fotoğraf: AP

Tunus'ta toplantı

Tunus’taki “Suriye’nin Dostları” toplantısına giden ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a eşlik eden Amerikalı yetkililer de, bu toplantının, sivil bölgelerin top ateşine tutulmasına son verme ve ülkeye yardım gönderilmesine izin verme konusunda ahlaki bir yükümlülüğü bulunduğunu Esad’a hatırlatacağını bildirdiler ve “Bu taleplere karşılık verme yükü, uluslararası camianın değil, Esad’ın omuzlarında” dediler.

Öte yandan Clinton, dün aralarında Türkiye, İngiltere, Almanya, Fransa ve Suudi Arabistan’ın da bulunduğu pek çok ülkenin dışişleri bakanları ve üst düzey yetkilileriyle Londra’da biraraya geldi.

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Clinton, “Uluslararası camia ile başlattığımız çabalar, Esad rejiminin giderek daha derin biçimde izole olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Krizden etkilenen bölgelere ilaç, gıda ve diğer insani yardımı götürme yolları bulmak zorundayız. Bu hem zaman alacak, hem de pek çok diplomasi gerektirecek” dedi.

Esad’ın çağrılara kulak asmaması halinde üzerindeki baskının daha da artacağına dikkat çeken Clinton, Suriyeliler ve müttefiklerinin giderek daha da güçleneceğini ve bir şekilde kendilerini savunma ve karşı saldırıya geçme yolları bulacaklarını kaydetti.

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney ise, yönetimin hala Suriye'ye askeri müdahaleye karşı olduğunu söyledi, “Ancak tabii ki zaman içinde bunu gözden geçirmek zorunda kalacağız” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Sema Emiroğlu / New York

Editör: Başak Özay