1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

EU stärkt Frontex - Neues Mandat für die Grenzschutzagentur

14 Eylül 2011

Avrupa Birliği ülkelerine olağanüstü durumlarda yardım eden ve koordinasyon görevlerini de üstlenen AB Sınır Koruma Ajansı Frontex, daha fazla araç-gereç ve yetki ile donatılıyor. DW'den Christoph Hasselbach'ın haberi.

https://p.dw.com/p/12Yn9
Fotoğraf: AP

AB Sınır Koruma Ajansı Frontex’in yetkileri artırılıyor. Ajans bundan böyle kendi sınır koruma memurlarını talep edebilecek, helikopter ve diğer araçlar gibi teknik ihtiyaçlarını kendisi karşılayabilecek. Böylelikle Frontex, Birlik üyelerinden bir ölçüde bağımsız hareket etme serbestisi kazanıyor. Ayrıca sınır koruma faaliyetleri sırasında insan haklarının korunmasının da daha iyi denetlenmesi öngörülüyor. Bu konuya ilişkin  önerilerin sahibi olan AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Cecilia Malmström şunları söyledi:

“Etkili sınır kontrolleri olmadan Schengen sistemi doğru işlemez ve AB güvenliği tehlikeye düşmüş olur. Bu noktada bizler geçtiğimiz yıllarda artan sorunlar olduğunu gördük. Buna paralel olarak AB'nin dış sınırlarında bazı üye ülkeler büyük oranda göç dalgasına maruz kaldılar. Bu durum dayanışma ve ortak sorumluluk ruhu içinde ele alınmalıdır. Ancak aynı zamanda Avrupa’dan yardım ve himâye isteyen insanlara da, kendi değerlerimize, devletler hukukuna ve uluslararası normlara uygun olarak muamele yapılmasını da sağlamak durumundayız.”

AP'de mülteci tartışması

Avrupa Parlamentosu’nda Frontex’in rolüne ilişkin olarak farklı görüşler de dile geldi. Neredeyse Avrupa Parlamentosu’nun tüm milletvekilleri AB dış sınırlarının güçlü bir biçimde korunması gerekliliği konusunda görüş birliğine vardılar. Ve şu soru ortaya atıldı: Avrupa’nın, AB Sınır Koruma Ajansı Frontex’in mültecilere karşı tavrı nasıl olmalı? Avrupa Parlamentosu'ndaki Sol Parti Grubu'ndan Cornelia Ernst:

“Frontex, özünde Avrupa’daki mültecilere karşı yanlış politikalar izliyor. Zira bu mülteciler sadece siyasi takibata uğradıkları için değil, ekonomik nedenlerle, yaşam savaşı verdiklerinden, açlık, iç savaş ve iklim faciaları nedeniyle ülkelerini terk ediyorlar. Yasadışı insanlar diye bir şey yoktur; o yüzden bu gerçeğin neden kabul edilemediğini anlayamıyorum.”

Öte yandan Avrupa Parlamentosu’nda Frontex’i gevşek bulan milletvekilleri de vardı. Hollanda’nın sağ eğilimli Özgürlük Partisi'nden Barry Madlener:

“Vatandaş ‘Kuzey Afrika'dan AB ülkelerine on binlerce kişi akın ettiğinde, sorunsuz bir biçimde birliğin dış sınırlarını aştıklarında, sığınma sürecine girdiklerinde ya da yasadışı konuma geldiklerinde Frontex neredeydi?’ diye soruyor.”

Frontex'e insan hakları dersi

Yeşil politikacı Barbara Lochbihler ise diğer Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden farklı yaklaşımlarda bulundu. Lochbihler, Frontex’in önceki işlevlerine kıyasla önemli değişikler yapıldığını, ancak bununla yetinilemeyeceğini de söyledi:

“Frontex personelinin insan hakları konusunda  eğitimden geçirilecek olması, bir temel haklar görevlisinin oluşturulması, hatalı davranışlar ve belirli olaylarda rapor verme zorunluluğunun getirilmiş olması, tüm bunlar bence olumlu şeylerdir. Ancak Frontex’in çalışmalarını ve bu yeni düzenlemeleri izleyecek bağımsız gözlemciler atanması konusunda çoğunluğun görüş birliğine varamamış olduğuna da işaret etmek isterim. O yüzden yaptığımız düzenlemeler uygulamaya konuluyor mu, konulmuyor mu, bunun takibi için devlete bağlı olmayan, bağımsız gözlemcilere ihtiyacımız vardır.”

Avrupa Parlamentosu’nda görüşülen AB Sınır Koruma Ajansı Frontex’in yeni çalışma dönemindeki düzenlemelerin bu yıl sonuna doğru uygulamaya girmesi bekleniyor.


© Deutsche Welle Türkçe

Hasselbach, Christoph / Çeviri: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa

Barbara Lochbihler
Barbara LochbihlerFotoğraf: DW
Cecilia Malmström
Cecilia MalmströmFotoğraf: DW/Stefanescu