1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Anonim doğumun önü açıldı

14 Mart 2013

Almanya’da hastaneler ve çeşitli yardım kuruluşları zorda olan annelere anonim olarak bebeklerini özel bir kutuya bırakma imkânı sunuyor. Şimdi yeni bir yasa tasarısı bebek kutularını tartışmaya açtı.

https://p.dw.com/p/17x0y
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Köln’ün kuzeyinde sıradan bir sokak. Katolik Kilisesi’ne bağlı Anne ve Çocuk Yardım Evi 24 saat görev yapıyor. Binanın yan tarafında ise gözlerden ırak bir noktada bebek kutusu bulunuyor. Bu kurumda görev yapan Katrin Lambrecht, kadınların, annelerin, kapağı açıp bebeklerini yerleştirebildiklerini, kutudaki sensör sayesinde de hemen çalışanlara cep telefonu üzerinden mesaj geldiğini anlatıyor. Böylelikle yardım evi çalışanları da derhal kutuya gidip bebeği çıkarıyor ve gerekli bakımını yapıyor. Bazı anneler bir süre sonra kurumun kapısını çalsa da, bebek kutusuna bırakılan çocukların çoğu, anne - babalarının kim olduğunu hiçbir zaman öğrenemiyor. Almanya’da sayıları 100’e yaklaşan bu bebek kutularına, son 13 yılda yaklaşık bin bebeğin bırakıldığı tahmin ediliyor.

200 bebeğin akıbeti belirsiz

Bebek kutusu ve Almanya'da 130 hastanede mümkün olan anonim doğum uygulamaları yasalarca düzenlenmiş değil. İki uygulamaya da sadece göz yumuluyor. Alman Gençlik Enstitüsü’nden Monika Bradna "Bebek kutusu anne ve çocuğa sunulan en kötü uygulama“ diyor. Federal Aile Bakanlığı’nın, bebek kutuları hakkında Enstitü'ye yaptırdığı yeni bir araştırma, bugüne kadar bebek kutularına konulan yaklaşık bin bebekten 200'ünün akıbetinin bilinmediğini ortaya çıkardı.

Babyklappe des Helios St. Johannes Klinikums
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Annelerim kimliği gizlenecek

Federal Hükümet de şimdi yeni bir düzenlemeyle anonim doğumların yasal bir çerçeveye oturtulmasını ve tartışmalı bebek kutularına alternatif oluşturmasını öngörüyor. Federal Aile Bakanı Kristina Schröder'in hazırladığı ve 1 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan yasal düzenleme, annelere bir süreliğine anonim olma fırsatı veriyor. Hastaneye yatan anne adaylarının bilgileri mühürlü bir zarfa konacak ve bu zarf 16 yıl muhafaza edilecek. Anonim doğum ile dünyaya gelen çocuklar ise 16 yaşına geldiklerinde annesinin gerçek kimliğini öğrenme şansına sahip olacak. Eğer anne bunu istemiyorsa, son kararı aile mahkemesi verecek.

Kadınların itiraz hakkı sorunlu

Alman Gençlik Enstitüsü’nden Monika Bradna, "Anonim doğumun taraflar için birçok avantajı olduğunu düşünüyorum. Böylece anne ve çocuğun tıbbi ihtiyaçlarına cevap verilebilecek. Ayrıca anonim doğan bir çocuğun akıbeti de yasal bir çerçeveye oturtulacak“ diye konuşuyor. Uygulamayı eleştirenler ise kadınların itiraz hakkını sorunlu buluyorlar.

Bebek kutularının görünüşü farklılık gösterebiliyor
Bebek kutularının görünüşü farklılık gösterebiliyorFotoğraf: picture-alliance/dpa

Katolik Kadınlar Sosyal Yardım Kurumu’ndan Monika Kleine, çocukların biyolojik annelerinin isimlerini, ancak onların onayı olursa öğrenebilecek olmasını hukuki açıdan dengesiz bir durum olarak nitelendiriyor.

Kleine, "Bizim endişemiz, anonim doğum uygulamasıyla, ismini vermeden doğum yapanların sayısının artması. Şu anda, Doğu Avrupa’dan gelerek çocuklarını burada, iyi tıbbi şartlar altında dünyaya getiren ve daha sonra da ortadan kaybolan ya da çocuğunu evlatlık veren birçok kadın var. Bu yasa onlara bir nevi davetiye de olabilir. Mahrumiyetten dolayı buraya gelen bir dalga var, bunun varlığını görmezden gelemeyiz“ diyor.

Bebek kutuları tartışmalı

Yeni yasal düzenleme bebek kutularını yasaklamıyor, ancak bu tartışmalı uygulamaya yasal bir çerçeve getiriyor. Zor durumda olan annelere yardım etmek ve terk edilen bebeklerin ölümünü önlemek için başlatılan bebek kutusu uygulaması sayesinde bugüne kadar terk edilen bebek sayısında bir düşüş olup olmadığı konusunda herhangi bir veri yok.

Bazı uzmanlar, aksi takdirde çocuğundan ayrılmayacak ya da evlatlık verecek olan annelerin böyle bir imkânın var olmasından dolayı çocuklarını bebek kutularına bırakmış olabileceğine, yani arzın talebi yaratmış olabileceğine de dikkat çekiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Monika Dittrich / Aydın Üstünel

Editör: Hülya Schenk