1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da cihatçı korkusu

Beklan Kulaksizoglu12 Ağustos 2014

Suriye ve Irak'ta radikal İslamcıların yanında savaşan vatandaşlarının Almanya'ya dönüşünü engellemek isteyen Almanya alınacak önlemleri tartışıyor.

https://p.dw.com/p/1Ct8O
Fotoğraf: picture-alliance/abaca

Suriye ve Irak’taki IŞİD terörü Almanya’da da şiddetli tartışmalara neden oluyor. Özellikle Suriye’de Almanya’dan giden çok sayıda cihatçının bulunduğu yönündeki veriler, bu kişilerin Almanya’ya geri dönmesi durumunda olacaklar konusunda endişe yaratıyor. Alman siyasetçiler, ülkelerine dönen cihatçılara karşı yasal düzenlemeler çıkarılması için bastırıyor.

Alman iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın verilerine göre Suriye’deki iç savaşta radikal İslamcıların yanında savaşmak üzere Almanya’dan 400’ü aşkın cihatçı Suriye’ye gitti, bunların yüz tanesi Almanya’ya geri döndü. Irak’ta hilafet ilan ederek İslam Devleti adını alan IŞİD’in yanında savaşanlar konusunda ise henüz kesin veriler yok.

Geri dönen cihatçılar ve Almanya’daki diğer radikal İslamcılara karşı ne tür önlemler alınabileceği tartışmaları haftalardır sürüyor. Alman Federal Meclisi İçişleri Komisyonu Başkanı Wolfgang Bosbach son olarak yabancılar yasasının sertleştirilmesini önerdi. Bosbach ve diğer Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili politikacılar, yasal düzenlemelerle iki grubu hedef almak istiyor: Almanya’da yaşayan yabancı kökenli İslamcılar ve örneğin Suriye ve Irak’ta savaşıp ülkesine dönen Alman vatandaşları.

"Oturma izni iptal edilsin"

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin Kuzey Ren-Vestfalya eyalet teşkilatı başkanı Armin Laschett, suç işleyen yabancıların oturma izninin elinden alınması gerektiğini savunuyor. Wolfgang Bosbach da aynı görüşte. Federal Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı, suç işleyen yabancıların daha hızlı bir şekilde sınırdışı edilebilmesine imkan sağlayacak şekilde yasaların sertleştirilmesini talep ediyor. Bosbach, bunun için suç işleyen yabancı kökenli kişinin bir yıl hapis cezasına mahkum edilmesinin sınırdışı için yeterli olması gerektiğini savunuyor. Mevcut yasalara göre bu süre üç yıl. Bosbach ayrıca şimdiye kadar olduğu gibi sadece siyasi değil, dinsel amaçlı şiddet olaylarının da sınırdışı nedeni sayılmasını talep ediyor.

Islamisten-Demo
Fotoğraf: imago

'Siyasi popülizm' eleştirisi

Yabancılar yasası ve ikamet hukuku konusunda uzman avukat Reinhard Marx ise bunun siyasi popülizm olduğunu belirtiyor. Yasada zaten 2004 yılından bu yana vaka odaklı sınırdışıların yerleştiğini söyleyen Marx, bir terör örgütüne mensup olduğu ya da bu tür bir grubu şu an ya da geçmişte desteklediği kanıtlanabilen kişilerin sınırdışı edilebildiğine dikkat çekiyor. Marx, “Bu saf popülizm. Hakkında tartışılan vakalarda zaten tüm şartlar yerine gelmiş oluyor. Bosbach’ın önerisi konuyla hiç ilgisi olmayan başka grupları hedef alıyor. Yani burada yaşayan ve yetişkinliğe geçişte sorunlar yaşayan genç yabancıları” diye konuşuyor.

Alman vatandaşının girişi nasıl engellenecek?

Alman vatandaşı İslamcılar konusunda ise durum daha karmaşık. Alman vatandaşları sınırdışı edilemiyor. Ancak Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili İçişleri Bakanlığı Parlamento Müsteşarı Günter Krings, Suriye ya da Irak’ta savaşmış radikallerin geri dönüşünün engellenebileceğini belirtiyor. Parti arkadaşı Armin Laschett de aynı görüşte. Bu konuda devletin daha da sert olması gerektiğini belirten Laschett, "Aksi takdirde terör bizi burada Almanya’da da yakalar” diyor.

Ancak bu da o kadar kolay değil. Avukat Reinhard Marx, devletin bir Alman vatandaşının ülkesine girişini engelleyemeyeceğini belirtiyor. Marx’a göre önlemin söz konusu kişi ülkeden çıkmadan alınması gerekiyor. Pasaport yasasına göre bir vatandaşın ülkeden çıkışını engellemenin mümkün olduğunu belirten Marx, “Eğer bunun için geç kalınmışsa, geriye sadece gözlem altına alma imkanı kalıyor” diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Carla Bleiker