1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kritik an deutschen Löhnen

13 Aralık 2011

Euro krizinin tek suçlusu, gırtlağına kadar borca batan Yunanistan değil. Almanya’da nispeten düşük ücret ödenmesinin de krizde en az borçlar kadar payı var. Bunu söyleyen, Alman Hans-Böckler Vakfı.

https://p.dw.com/p/13S4t
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Hans-Böckler Vakfı’nın Euro ortak para bölgesini kapsayan, “işgücü maliyetlerindeki gelişme” konulu araştırmasında, Euro’nun tedavüle girmesinden bu yana işgücü maliyetinin, tüm ülkeler arasında en az Almanya'da arttığı belirtiliyor.

Çoğu Euro ülkesinde işgücü maliyetleri ortalama %3, hatta bazılarında %4 oranında artarken, Almanya’daki saatlik işgücü maliyeti 2000 – 2010 yılları arasında %1,7’de kalmış.

Hans-Böckler Vakfı uzmanları, yıllık işgücü maliyeti artış oranları arasındaki farkın büyümesinin tehlikeli dengesizliklere yol açtığı sonucuna varmışlar.

Ücretlerdeki farklı gelişmede, yüksek işsizliğin azaltılması için Alman sendikalarının fedakârlıkta bulunması önemli rol oynamış. Vakfın konjonktür araştırmaları uzmanı Gustav Horn, Almanya'daki ücret zamlarının istihdam kaybı endişesiyle işletmelerin işgücü verimliliği artışına endekslendiğini söyledi.

Hizmetler sektöründe ücret dampingi

Sanayi sektörüne kıyasla Alman hizmetler sektöründe ödenen ücretlerin son derece düşük olduğu gibi, toplu sözleşme dışında tutulduğu için artmadığı da saptanmış. Çoğu branşta Alman sendikalarıyla işveren toplu sözleşmeyle ücretleri belirlerken, toplu sözleşmesiz çalışılan meslek ve branşların sayısı hızla artıyor. Bu sektörde ücretler açısından Avrupa’nın en ucuza eleman çalıştıran ülkesi, Almanya. Hans-Böckler Vakfı’nın araştırmasında, imalat sektörünün aynı zamanda birçok hizmet branşını da kapsaması bakımından ucuz hizmetlerin sanayi işletmelerinin işgücü maliyetlerini düşürmesine yardımcı olduğu da vurgulanıyor.

Gustav Horn
Gustav HornFotoğraf: picture-alliance/dpa

Sanayi işletmeleri maliyet avantajından yararlanırken, ücretlerin düşük olması satın alma gücünü azaltıyor. Bunun sonucunda Almanya devamlı daha fazla ihracat yaparken, ithalatı aynı hızda artmıyor. Gustav Horn, ‘Alman Mark’ını kullandığımız yıllarda, cari işlemler bilançosundaki dengesizlik Mark revalüe edilerek kapatılabiliyordu. 17 üyeli ortak para bölgesinde aynı para birimi kullanıldığı için artık böyle bir ayarlama yapılamıyor’, dedi.

Siyasete düşen görevler

İşletmeciler, ‘kalkınmışlığın eşiğindeki ülkelerden gelen rekabet baskısı nedeniyle, ücret taleplerinde bundan böyle de kanaatkâr olunmasını’ istemekte ne kadar haklılar? Hans-Böckler Vakfı’nın konjonktür araştırmaları uzmanı Gustav Horn bu tezin doğru olmadığını, çünkü Alman ürünlerinin en çok yabancı rekabetiyle karşılaştığı branşlardaki ücret zamlarının ortalamanın üzerinde olduğunu, söyledi.

Horn, uluslararası rekabet baskısının bulunmadığı branşlarda ise ücretlerin düşük tutulduğunu belirtti ve ücretler arttığı takdirde istihdamın yurtdışına kaydırılabileceği şeklindeki iddianın gerçeklikten ne kadar uzak olduğunu da, ‘daha ucuza geleceği için kimsenin saçını kestirmeye Pekin’e gideceğini sanmıyorum’, sözleriyle dile getirdi.

Cutters Köln Friseur
Fotoğraf: DW / Victor Weitz

Gustav Horn’a göre artık görev sendikalara değil siyasi sorumlulara düşüyor. Almanya’da çalışanların %40’ı toplu sözleşme kapsamına girmiyor. Bu işlerde sendikaların işverenle masaya oturup ücret pazarlığı yapma imkânı yok. Hans-Böckler Vakfı’nın ortak para bölgesindeki ücretleri kıyasladığı araştırmasında, çalışanların daha fazla para kazanabilmesi için sınırlı sayıdaki iş kolunda başlatılan asgari ücret uygulamasının bütün branş ve sektörlere yayılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Peter Stützle/A. Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek