1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman mucizesinin sırrı

Ahmet Günaltay26 Aralık 2012

Modern çağda küresel ekonominin söz sahipleri arasında yer alabilmek teknolojik inovasyona ağırlık vermekle mümkün. Almanya AR-GE’ye yılda 50 milyar Euro harcıyor.

https://p.dw.com/p/178vE
Symbolbild zum "TV-Schäden, Fernsehschäden, Schäden durch übermäßigen Fernsehkonsum." Titel: sunflower screens and manager Bild: Fotolia / af photo #11950524
TV Schäden Fernsehen SonnenblumeFotoğraf: Fotolia/af photo

Essen kentindeki Alman Bilim Vakfı düzenli olarak Alman ekonomisinin bütün sektörlerinde araştırma ve geliştirme (AR-GE) çalışmalarına ne kadar kaynak ayrıldığını araştırır. Kriz yılı 2009’daki durgunluğun ardından AR-GE harcamaları geçen yıl yüzde yedi oranında artarak 50 milyar Euro’ya ulaşmış.

Almanya’daki şirketler kesenin ağzını iyice açıp ilk kez olmak üzere bir yıl içinde araştırma ve geliştirmeye 50 milyar 300 milyon Euro harcadılar. Alman Bilim Vakfı sözcüsü Andreas Kladroba yüzde yedinin son yılların en yüksek artış oranı olduğunu söylüyor.

En kıymetli sermaye, inovasyon

Bilim Vakfı’nın kapsamlı araştırmasına bütün sektörlerden 20 bin işletme katılmış. Alman şirketleri ekonomik krizin tırmandığı 2009 yılında AR-GE yatırımlarını azaltmıştı. Andreas Kladroba artık hemen bütün branşlarda en önemli sermaye sayılan inovasyona ağırlık verildiğini söylüyor. Kladroba, araştırma ve geliştirmenin geleceğe yatırım olduğunu ve kriz dönemlerinde de ihmale gelmeyeceğini herkesin anlamış olmasını anketin en değerli sonucu olduğunu sözlerine ekliyor.

Bayer Gentechnik
Alman şirketlerinin araştırma ve geliştirme bölümlerinde 350 bin kişi çalışıyorFotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya’nın krize rağmen verimli yatırım yeri olma özelliğini korumasında AR-GE’ye ağırlık verilmesi de önemli rol oynuyor. Bilim Vakfı uzmanı Kladroba, şirketlerin AR-GE bölümlerini genişletip eleman sayısını arttırmalarının günlük sıkıntıları unutup gözlerini geleceğe çevirmeleriyle ilgili olduğunu belirtiyor.

Alman şirketlerinin araştırma ve geliştirme bölümlerinde 350 bin kişi çalışıyor. Eleman sayısı bir yılda yüzde 3,5 arttı.

Otomotiv ARGE şampiyonu

Alman sanayi sektörünün AR-GE’ye ağırlık veren branşlarının başında otomotivcilik geliyor. AR-GE araştırmalarının yaklaşık üçte birine tekabül eden 16 milyar Euro otomotivcilik şirketleri tarafından harcanmış. Ürün ve fabrikasyon inovasyonu için elektroteknik sekiz, makine endüstrisi beş, eczacılık dört, kimya endüstrisi ise üç milyar Euroluk AR-GE bütçesi kullanmış. Bütün bu branşların Alman ekonomisinin ihracat yükünü üstlenen işletmeler olduğu göze çarpıyor.

Ein Techniker des dänischen Windkraftanlagenbauers Vestas
Araştırma - geliştirme çalışmalarına her alanda ağırlık veriliyorFotoğraf: dapd

Andreas Kladroba otomobil endüstrisinin küresel durgunluğa rağmen araştırma ve geliştirmeye daha fazla yatırım yapmasını şöyle açıklıyor:

“Kanımca gelecekte bu branşı bekleyen dönüşüm, araştırma bütçesini şişiren başlıca faktör. Elektrikli otomobil çağına yaklaştığımızı hatırlatmak isterim. Otomotivciliğin geçiş döneminde bulunduğumuz düşüncesiyle içinde bulunduğumuz durgunluğa aldırış etmeden geleceğin teknolojilerine yüklenmesi böyle izah edilebilir.”

AR-GE harcamalarında, dünyanın en büyük otomotivcilik kuruluşlarından Volkswagen tröstü altı milyar Euro ile ilk sırayı alıyor. Onu Daimler ve Siemens şirketleri izliyor. Araştırma ağırlıklı şirketler sıralamasında Volkswagen altıncı, Daimler ise on üçüncü. Enerji şirketleri ise genel trende aykırı olarak AR-GE harcamalarını yüzde dört oranında düşürdüler. Bu branştaki yeşil enerjiye geçiş çerçevesinde yatırımların şebeke altyapısına kaydırıldığı tahmin ediliyor.

Trend değişmeyecek

Bilim Vakfı uzmanı Kladroba büyük harcamalar büyük şirketlerce yapılmakla birlikte, küçük parayla büyük yenilikler de yapılabildiğini söylüyor.

Wolfsburg VW Absatzzahlen
AR-GE harcamalarında, dünyanın en büyük otomotivcilik kuruluşlarından Volkswagen başı çekiyorFotoğraf: dapd

Kladroba, “Orta ölçekli işletmeler için de AR-GE son derece önemli. Küçük ama kaliteli birçok işletmede birinci sınıf araştırma yapılıyor ve bu çalışmaların sonunda piyasaya yüksek kaliteli ürünler çıkıyor”, diyor.

Almanya gibi hammadde fakiri bir ülkenin küresel rekabet ortamına ayak uydurabilmesi inovasyon ve ürün geliştirme başarısıyla mümkün olabiliyor. Andreas Kladroba Euro krizine ve küresel ekonomik güvensizliğe rağmen bu trendin değişmediğini, Alman şirketlerinin AR-GE yatırımlarını daha da arttırmayı planladığını ve artış oranları düşse bile bütçelerini küçültmelerinin söz konusu olmadığını, söylüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Klaus Deuser/A.Günaltay

Editör: Hülya Köylü Schenk