Cinsel şiddet sürüyor

23 yaşındaki Ugandalı Sarah'ın gözaltındaki morluklar ve yaşıyla tezat oluşturan alnındaki derin kırışıklıklar, son aylarda yaşadığı büyük sıkıntıların ruhunda olduğu kadar vücudunda da izler bıraktığını gösteriyor. Başından geçenleri anlatan genç Sarah, bir yandan da tırnaklarını kemiriyor: “Günlük belli bir miktar para getirmediğimizde ya dayak yedik, ya da aç bırakıldık. Bana ne isterlerse onu yaptılar. Malezya’daki bütün kızlar hasta. Asya’ya geldiğiniz an virüsün bulaşacağını biliyorsunuz. İnsan tacirleri yüzümüze açık açık, ‘AIDS olmadan iki hafta bile geçirebileceğinizi düşünmeyin' dediler.”

Sarah, Afrikalı kadınları Asya’ya kaçırıp, fuhuşa zorlayan insan tacirlerinin elinden kurtulmayı başarmış. Sarah'ın hikayesi, Ugandalı bir kadının kendisine iş vaadinde bulunup Çin'e davet etmesiyle başlamış: “Biri otel odamın kapısını çaldı. Kapıda Nijeryalı bir adam gördüm. Geceyi onunla geçirmem için şefime para verdiğini söyledi. Daha sonra başka bir Nijeryalı daha geldi ve sonra da bir başkası. Bana şiddet uyguladılar.”

Sarah bu otel odasında üç ay boyunca kapalı tutulmuş. Sonunda HIV kapan, hamile kalan Sarah, kendisini öldürmeyi bile düşünmüş. İnsan tacirleri onu Malezya'da bir geneleve göndermek istemiş. Kuala Lumpur Havaalanı'ndaki görevliler durumun farkına varmış ve Uganda'nın Malezya'daki fahri konsolosu Hajah Noraihan'ı bilgilendirmiş. Noraihan Sarah'nın böylelikle kurtarıldığını söylüyor: “Malezya'ya çok sayıda Afrikalı geliyor. Pek çok iş adamının yanı sıra, öğrenciler... Beni bir cinayetten haberdar ettiler, bir genç kızı balkondan atmışlar. Sonra konsolosluğun önüne gelen iki kız kendilerini fuhuşa zorlayan çetenin elinden kurtulduklarını anlattı. Böylece benim de konuya ilgim arttı. Malezya'nın göç biriminden bir arkadaşım şunu söyledi: Bu insan ticareti.”

14 kadın kurtarıldı

Melezya'nın fahri konsolosu, 14 genç kadını Uganda’ya geri getirmeyi başarmış. Uluslararası Polis Teşkilatı Interpol'ün Uganda Başkanı Asan Kasingye, sorunun küresel boyutuna şu sözlerle dikkat çekiyor: “Bu, Uganda’ya özgü bir sorun değil. Pek çok kadın komşu ülkeler üzerinden Asya ülkelerine kaçırılıyor. Burada söz konusu olan sadece Uganda’daki insan ticareti çeteleri değil. Nijeryalıları da yakaladık. Kadınları fuhuşa zorlayanlar çoğunlukla Nijeryalı. Kızlara uyuşturucu verip, onların haberi bile olmadan başka ülkelere götürüyorlar. Bu küresel bir çete. En son Uganda'ya kaçırılan Hintli kızlar bulduk. Buradaki Hint işadamları için getiriliyorlar. Yani tüm Doğu Afrika'yı, hatta dünyayı kapsayan bir çözüme ihtiyacımız var, zira bu sorunun sınırları Afrika'yı aşıyor.”

Binlerce kadın kaçırıldı

Kasingye'nin tahminlerine göre 600'ü Malezya'da olmak üzere sadece geçen yıl binlerce kadın kaçırıldı. Bunun bir nedeni de Malezya ile Uganda arasında, Ugandalıların ülkeye 30 gün vizesiz giriş yapmasına olanak tanıyan bir vize anlaşması olması. Bu vize esnekliğinin insan tacirleri tarafından suistimal edilmesi ise önemli bir sorun teşkil ediyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Simone Schlindwein / Çeviren: Başak Özay

Editör: Hülya Topçu Erdoğan