AB Macaristan’a tepkili

AB Komisyonu, Macar Parlamentosu'nda kabul edilen tartışmalı anayasa değişiklikleri ile ilgili inceleme başlattı. AB Komisyonu sözcüsü Brüksel'de yaptığı açıklamada, gerekli görülmesi halinde, hukukî yollarla Macaristan'da yeni bir yasal değişiklik yapılması üzerinde çalışılacağını açıkladı.

AB Komisyonu yetkilileri, dün kabul edilen tartışmalı anayasa reformunun, Macaristan'ın hukuk devleti ilkesi ve Avrupa Konseyi standartlarına hala bağlı kalıp kalmadığı konusunda soru işaretlerine neden olduğunu açıkladı. Avrupa Parlamentosu'nun önde gelen parlamenterleri de inceleme talep etti.

"Yaptırım uygulansın"

Avrupa Parlamentosu'nda liberallerin grup başkanı Guy Verhofstadt, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın 'Avrupa ilkeleri ve değerlerini hayata geçirmek istememesini' gerekçe göstererek, AB'nin Macaristan'a karşı yaptırım kararı almasını istedi. AP'deki sosyalistler ve Yeşiller de Macaristan'daki anayasa reformunun demokrasiyi tehlikeye attığı eleştirisinde bulundu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel de bugün Berlin'de Macaristan Devlet Başkanı Janos Ader ile bir araya geldi. Merkel'in sözcüsü Macaristan'daki gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamada, Merkel'in endişe duyduğu ve Macar hükümetinin meclisteki üçte ikilik çoğunluğunu sorumluluk bilinciyle kullanması gerektiğini düşündüğünü ifade etti.

Öte yandan insan hakları örgütleri de Macaristan'daki gelişmelere tepkili. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), “Son yasal değişiklikler, Macar hükümetinin hukuk devleti ilkesini kabul etmediği konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmamaktadır” açıklamasında bulundu. Örgüt, AB'nin bir an öne harekete geçmesini istedi.

Orban kamunun etkisini güçlendirmek istiyor

Katıldığı bir ekonomi toplantısında açıklama yapan Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise yabancı ülkelerin Macaristan'a fazla etkide bulunduğunu belirtti. Ülkedeki kamu bankacılığı sisteminin genişletilmesinden yana olduğunu ifade eden Orban, ülkede çok fazla sayıda yabancı kreditörün bulunduğunu söyledi. Orban ayrıca döviz borçlarını ülke parası olan 'fortint'e çevirmek isteyen şirketlere yardım yapılacağını, bunun ülkenin ‘egemenliği' ile ilgili bir konu olduğunu kaydetti.

Orban'ın ekonomide kamu etkisini güçlendirmeye yönelik girişimlerinin, komünist Sovyet rejiminden sonra neoliberal ekonomi politikalarına yönelen doğu Avrupa ülkelerine ters düştüğü dile getiriliyor.

FIDESZ partisinin lideri Başbakan Viktor Orban öncülüğünde hazırlanan ve parlamentodaki muhafazakâr çoğunluk tarafından kabul edilen anayasa reformu, Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerinin kısıtlanması, evsizlerin hapse atılabilmesi, devlet bursu alan öğrencilere uzun yıllar boyunca yurtdışına çıkış yasağı getirilmesi gibi uygulamaları öngörüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Reuters, dpa, DW, BÖ/HS